çalışkanlık desen onlarda, teknoloji desen onlarda, dayanışma desen onlarda. biz türk milliyetçilerinin ve vatanseverlerinin israil ve yahudilerden öğreneceği çok şey var aslında.
adamlar ortadoğunun ortasındaki küçücük ve verimsiz bir toprak parçasından yemyeşil bir vaha yaratmayı başarabildiler. 5-6 milyonluk nüfuslarıyla koskoca arap alemine her anlamda koyacak bir ülke yarattılar. dünyada tıbbi teknoloji, genetik teknoloji, nano teknoloji, basınçlı sulama, savunma teknolojisi gibi onlarca farklı alanda adamların çok sağlam buluşları var. siyaset bilimi, medya, diplomasi gibi sosyal bilimler alanlarında da başarılılar. dünyadaki akademik yaşamda hatrı sayılır bir katkıları var.
aklı selim bir insan dünyaya bu kadar katkı sunmuş bir ülkeyle neden köprüleri atar ki? arap alemiyle olan sorunları kendi aralarındaki bir sorundur. azerbaycan ile ermenistan arasındaki bir meseleye türkiye karışır anlarım da samilerin kendi arasındaki bir savaşta türkiye neden taraf olur? üstelik tarihten bu yana türk-yahudi ilişkileri de hep olumlu yönde olmuşken. hadi varsın çok iyi olmasın, ama öbür taraftan arap ülkeleriyle olan ilişkilerimiz de dört dörtlük mü sanki?
bakmayın siz türkiyedeki ortadoğu, arap, ümmet sevdalılarına. hiçbirinin olası bir üçüncü intifadada kalkıp filistin yanında savaşmaya gidecek cesaretleri yoktur. onlar için önemli olan suudi arabistan, katar, kuveyt gibi zengin arap ülkelerinden alacakları ihaleler ve paralardır. filistin davasına da sırf bu nedenle destek verir gibi gözükürler. ayrıca arap dünyasında bizdeki islamcıları seven yoktur. vahabisi de, selefisi de çıkarı için sever. oysa türkiye'nin israil ile ilişkilerini geliştirmesinde veya en azından sürdürmesinde hiçbir zarar yok, aksine yarar vardır. hatta ikili ilişkiler geliştirilmeli ve bazı türk öğrenciler kaliteli israil üniversitelerinde eğitim görmelidir.