babamın benim için her şeyi yapabileceğini gördüğüm andır.
5 ya da 6 yaşlarındayım. babamla birlikte çarşıdan dönüyoruz. babam bizim evin karşısında bir tanıdığını görmüş. gidiyoruz yanına konuşuyoruz. ama benim aklım yeni aldığımız ayakkabılarda. hemen eve gidip onlarla koşturmak istiyorum. babamı çekiştiriyorum birçok kez. her seferinde tamam diyor. elimden sıkı sıkı tutuyor sanki hiç bırakmayacak gibi. babamın boş bir anını bulup yolun ortasına atlıyorum. ne sağıma ne soluma bakıyorum. benim için tek hedef var o da yolun karşısındaki evimiz. bir an babamın dur diye bağırdığını hatırlıyorum. hepsi hayal gibi ama. sonra arkamdan biri beni ittiriyor. yolun öteki ucuna düşüyorum. kalktığımda babamı görüyorum yerde. hemen hastaneye götürüyorlar bizi. ağlamaktan önümü göremiyorum. doktorlar bir şeyim var mı diye etrafımda dolaşıyor ben ise gözümü babamdan ayırmıyor, baba diye hıçkırarak ağlıyordum. yanımda döndü bana baktı. merak etme hiç canım acımadı dedi bacağına dikiş atılırken. biliyordum acıyordu canı. ama onun için önemli olan bendim. bende ise küçük bir iki sıyrık dışında hiçbir şey yoktu. eve dönerken babamın elini sıkı sıkı tuttum. bütün gün hatta gece bile yanından ayrılmadım. bugün bile karşılıklı oturup konuştuğumda dayanamam ağlamaya başlarım. allah'ıma şükürler olsun o gün babamı korudu. önceleri korkardım taksilerden. ama ne zaman babam yanımda olsa korkmam artık hiçbir şeyden.