bir din olsun ama kuralı olmasın yine ismi din olsun diyen(benim anladığım kadarıyla) kişilerin görüşüdür. dinde zorlama olmaması hadisesi inanmaya zorlama yoktur şeklindedir. kimse sizi boğazınıza din emri ile bıçak dayamaz. dayayanın kendi eşşekliğidir dinle alakası yoktur. cennet-cehennem yasak haram zart zurt muhabbetinde ise kusura bakmayın ama bir dine inandı iseniz onun elbet kuralları olacak. çünkü din dediğiniz şey sizin ruhunuz ehlilleştirmeye, iyiye yöneltmeye çalışır, bu durumda da bir takım kıstaslar, yasaklar, zorlamalar ve ödüller koyacaktır(dinin ne olduğu önemsiz). zaten insanoğlu kendi başına bir dinin ulaştırmaya çalıştığı mertebeye varabilseydi o zorlamalar olmadan, o zaman din müessesesinin bir anlamı olmazdı dolayısıyla din diye birşey olmazdı zaten.
ha eğer bu kısımlar zor geliyorsa inanmazsınız, sizi hiç bir peygamber gelip sizi azarlamaz(zaten mümkünatı yoktur). Nuh bile kendisinin bir türlü inanılmadığını görünce tanrıya döner isyan eder "beni dinlemiyor sana iman etmiyorlar, zorlayayım mı" deyince hayır yanıtını alır. ha hepsi sular altında kalır, bu imansızlıktan mıdır hayır sapkınlıktandır. bizim aramızdan inanmayanlar su altında kaldı mı hayır, kalanda inananla beraber kaldı canınızı sıkmayın.
kişi eğer inanmak istemiyorsa bu kendi bileceği iştir, başka birşeyi suçlamak gereksiz. açıkçası benim de çok inandığım söylenemez mevcut olan dinlere, hele ki sokak islamına(biliyorum ne tepki çekicem ama böyle kardeşim sokak islamı gerçek islam değil) ya da sokak hristiyanlığına(aynı koşullar geçerli), ama diyemem ki "bunlar beni çok zorladılar aman yeter bırakın peşimi diye, çok sıkıldım inanmıcam işte banane" diye.