1950 civarında doğmuş olan ve siyasetle (sol-sağ fark etmez) uğraşmış olan hiç kimse askeri sevmez yani seviyorsa bu işte bi bozukluk var demektir. ama o tarihlerde yaşamamış 1980-85 sonrası doğumluluar daha genç olanlar bugünlerde nedense asker şakşakçılığı yaparlar bu da türkiye siyasetinin koca bi ironisidir diyelim yani düşünün durum ne kadar vahim. askeri savunmak? asker düzeni korumaktan yana polisten daha serttir bu her zaman dünyanın her yerinde hemen hemen böyledir. polis işkenceyle, psikolojik baskıyla, kim vurdularla düzeni korumaya çalışırken asker direkt kurşuna dizerek düzene hükmetmek ister. hoş abilerinize amcalarınıza sorun bu ülkede asker'in de polis görevi yaptığı çok oldu.
bu ikisi arasında gerilim siyasi çarklara göre değişir şimdi olduğu gibi tek başına iktidar olan bir hükümet bütün polis kadrolarında tasfiye ve değişime gitmişse ve hitler misali bir "ss" kanadı oluşturmuşsa haliyle bu yaşanılanlar da doğaldır.
askeri de polisi de övmeye-savunmaya gerek yoktur ikisi de belirli bir gücün sabitlenmesi için çalışır birisi resmi ideolojinin maşasıdır diğeri de "hükümetin" bu kadar basit olmasa da en genel tanımıyla mesele budur. ha artık işler biraz daha değişti tabi mesela resmi ideoloji, hükümet politikalarının altında ezilmeye başladı bu her ne kadar sevindirici de olsa ezen kişinin "ne için?" ezdiği asıl meseledir özgürlük? demokrasi? adalet? her neyse hiçbir "postal" size bunları getirmez taraf olmayın. saygılarımla...