6222 sayılı sporda şiddetle mücadele yasası çıkarıldı. vatandaşı "sığır" olmayan hiçbir ülkede çıkarılamaz o yasa. tanzanyada veya kanadada meclise o yasayı teklif olarak götüreni dahi mahkemeye çıkartırlar. yolsuzluk, avanta, peşkeş, kişisel hak ve özgürlüklerin ihlali, anayasaya aykırılık ne ararsan var....
sonuç?
eşşeğin ziki...
üstteki iki bakınızda detaylı şekilde anlattık... bu yasanın tek getirisi akape yandaşlarının bir kısmına türkiyedeki onlarca stada döşenen ve döşendikten birkaç ay sonra bozulan kamera ve güvenlik sistemlerinden aktarılan avanta oldu.... onu da kulüpler yani sonuçta taraftar ve camialar ödedi...
şimdi damat daha randımanlı çalışsın , gitsin gelsin diye bir bankaya "esir" olmazsanız maç filan yok size... sanki "suçlu" gibi sicil kaydı düşürmezseniz tribün yasak...
neden
dedik ya randımanlı gitsin gelsin tosuncuk, stadlarda da "hepten aykırı" tezahüratlar felan sussun...
burda para karşılığı "passolig" reklamı giren haysiyet fukaralarının ezici çoğunluğu hayatında stad görmemiş tipler. bir deplasmana gitmişi varsa dişimi kırarım, son 10 senede stadyumda 10 maç seyretmişi bile varsa dişimi kırarım.
sahada futbolcuya dalan lümpene yada kale direklerini söken hayvanata bir yaptırım uygulanmazken normal futbol kulübü taraftarı "darbeye teşebbüs" diye ne sik olduğu belli olmayan bir suç uydurulup, ömür boyu hapis istemiyle yargılanırken bu ülkede bir de pişkin pişkin "şüddöt yonlusu olmoyon nödön körksün bo kortton höp töröbün teröriki passosik korşutları" diyorlar ya işte orası insanca edilecek lafın bittiği yer...
can yücel'e sormuşlar "baba neden bu kadar küfrediyon şiirlerinde" diye;
üstad da şunu yazmış...
''Bana şiirlerinde küfür etme diyorlar usulsüz..
Lan bu kadar orospu çocuğunu nasıl anlatayım küfürsüz?''
bu coğrafya tarihinin en karanlık zamanlarını yaşıyor... tarih bilgim fena değildir;
mesela kıtlıktan önce kedi ve köpekleri, sonrasında kendi çocuklarının cesetlerini bile yediği zamanlar olduğunu biliyorum bu toprakların insanlarının.
ona rağmen geleceğimiz hiç bu kadar karanlık olmamıştı. efendisiz kalan köpekler (ki tarihleri boyunca kendi çocuklarını, topraklarını hatta şehirlerini bile maddiyat karşılığı satan soyca bozuk bazı halklardır bunlar) para için iftiranın, yalanın, çamurun en rezil örneklerine imza atarlarken bizler de "normal" buluyoruz bu yaşananları...
konuyu toparlayalım...
bu kart con ahmetin devr-i daim makinası misali avanta amaçlı uydurulmuş bir sahtekarlık girişimidir. piç edilen ve defalarca çiğnenen yürürlükteki yasaların bu zavallı haline göre bile suçtur. dürüst, onurlu bir savcı çıksa şirket sahiplerinden burda para karşılığı entry girenlere dek herkesi "çıkar amaçlı suç örgütü" kurmaktan içeri tıkar da onurlu,dürüst gibi sıfatları haiz insanlara artık devlette yer yok...
