cemaatçi yapı, akp tarafından polis ve yargıda örgütlendirilmiştir. yani paralel yapının oluşması daha öncedenb başlamışsa da, esas itibarıyla paralel yapıyı devlete çöreklenip gelişmesi akp sayesinde olmuştur.
bu yapı, binlerce insanı gizlice dinlemiş, kişisel görüşmeleri bile yandaş basına servis etmiş, küçük düşürmüş, binlerce iftira atmış, sahte delillerle yurtseverleri tutuklamak ve mahkum etmek için elinden geleni yapmış, en temel insanlık ve hukuk değerlerine uymadan yıllarca insanları esir etmiş, ülkede hukuk devletinin yok olmasında ve rte saltanatının kurulmasında büyük rol oynamıştır.
terörün türkçede kelime anlamı "yılgı"dır. cemaat, silahlı gücü olan polis ve silahsız gücü olan yargı ve basın ile ülkede yılgı yaratmıştır. bu yılgı, silahlı terör örgütü olan pkk'nın yarattığı yılgının da üstündedir.
bu örgüt silah kullanmasa bile, polisteki uzantıları yönünden silahlı devlet memuru olmanın yarattığı avantajları kullanıp toplumda yılgı yaratmıştır.
bu haliyle fgö, kısmen silahlı kısmen silahsız örgüt mensuplarından oluşmaktadır. zaten tüm terör örgütleri de aynı değil midir ? örneğin pkk silahlı mücadele verirken, onun siyasi uzantısı bdp silahsız mücadele vermektedir. fgö de böyle bir şeydir.
akp yarattığı yaratığa savaş açarken, güç mücadelesini kazanmak ve onu belli bir noktaya taşıyan bu örgütten kurtulmak ve tek kalmak istiyor.
ancak, son tahlilde akp de, "ne istediniz de vermedik" diye itiraf etmesinden de belli olduğu üzere, fgö terör örgütüne yardım ve yataklıktan suçludur.