14 yaşındaydım. evimiz çevresine göre biraz yüksekteydi. o zamanlar bulunduğum muhite yeni yeni kanalizasyon döşenmekteydi. evimizin yakınında bulunan bir çimenlige belediye, daha sonra döşenmek üzere çapları yaklasik 1m olan silindirik, taştan ve demirden yapilma içi boş kanalizasyon silindirleri bırakıp gitmişlerdi. ben ve kardesim de dışarda biraz dolaştıktan sonra o taşları biraz yuvarlayalım dedik. biraz yuvarladik. Öyle böyle, silindirler yüksekte olan çimenlikten biraz yuvarlandiktan sonra hizlandi hizlandi ve ikimizin kontrolu altindan çıkıverdi. küçük gözler korkudan ne yapacagini bilemedi ve evine kaçtı. uzaktan bizi gören, muhtemelen erzurumlu olan amcanin seslerini duyuyordum: ola neydisiiz, niye daşi yuvarlisiiz?!' taş almış başını gidiyordu 200metre boyunca. ben ve kardeşim de evimizde o güne kadar yaşamadığımız bir korkuyla uyuduk. ertesi gün bu olayi bir arkadasima anlattim. pek normal bir gün olmuştu. Öğlen evimdeyken kapi calindi ve annemin birileriyle tartıştığını duydum. 'acaba neler oluyor, gidip de bakayim' dememe kalmadan annemin öfkeli sesini alev fışkıran gözleriyle duydum: 'bir kadının evine tas çarpmış, kadın duş alırken bir duvarına çarpmış, duvar yarılmış.senden biliyorlar?' dedi. o korkuyla yalanladim tabi, yoksa mahallenin önünde tapem çıkardı. annem daha fazla uzatmadi, kalabaligi gönderdi, işi çözeceğini söyledi. gavat kardeşime sordu, hemen gammazladi beni. nasil.yaptigimizi da anlatip annemin sinirlerini daha da katmerlerdi. o günün aksaminda ise... daha fazla anlatmak istemiyorum sözlük.
not: okuduysan teşekkür ederim şekerim övgüsüne layıksın.