stanford üniversitesi

entry34 galeri
    22.
  1. Harvard Üniversitesi’nde Yaşanmış Bir Olay

    Kaba saba, soluk, yıpranmış giysiler içindeki yaşlı çift, Boston treninden inip, utangaç bir tavırla rektörün bürosundan içeri girer girmez sekreter, masasından fırlayarak önlerini kesti. Öyle ya, bunlar gibi ne olduğu belirsiz taşralıların Harvard gibi bir üniversitede ne işleri olabilirdi?

    Adam, yavaşça rektörü görmek istediklerini söyledi. işte bu imkansızdı… Rektörün o gün onlara ayıracak saniyesi yoktu. Yaşlı kadın, çekingen bir tavırla “Bekleriz” diye mırıldandı. Nasıl olsa bir süre sonra sıkılıp gideceklerdi… Sekreter, sesini çıkarmadan masasına döndü. Saatler geçti, yaşlı çift pes etmedi. Sonunda sekreter, dayanamayarak yerinden kalktı. “Sadece birkaç dakika görüşseniz, yoksa gidecekleri yok” diyerek, rektörü ikna etmeye çalıştı. Anlaşılan çare yoktu.

    Genç rektör, isteksiz bir biçimde kapıyı açtı. Sekreterin anlattığı tablo, içini bulandırmıştı. Zaten taşralılardan, kaba saba köylülerden nefret ederdi. Onun gibi bir adamın ofisine gelmeye cesaret etmek, olacak şey miydi bu? Suratı asılmış, sinirleri gerilmişti.

    Yaşlı kadın, hemen söze başladı. Harvard’da okuyan oğullarını bir yıl önce bir kazada kaybetmişlerdi. Oğulları, burada öyle mutlu olmuştu ki, onun anısına okul sınırları içinde bir yere, bir anıt dikmek istiyorlardı.

    Rektör, bu dokunaklı öyküden duygulanmak yerine öfkelendi; “Hanımefendi, biz Harvard’da okuyan ve sonra ölen herkes için bir anıt dikecek olsak, burası mezarlığa döner” dedi sert bir ses tonuyla.

    “Hayır, hayır!” diyerek haykırdı yaşlı kadın. “Anıt değil… Belki Harvard’a bir bina yaptırabiliriz.” Rektör, yıpranmış giysilere nefret dolu bir bakış fırlatarak “Bina mı?” diye tekrarladı. “Siz bir binanın kaça mal olduğunu biliyor musunuz? Sadece son yaptığımız bölüm yedi buçuk milyon dolardan fazlasına çıktı.”

    Tartışmayı noktaladığını düşünüyordu. Artık bu ihtiyar bunaklardan kurtulabilirdi. Yaşlı kadın, sessizce kocasına döndü: ” Üniversite inşaatına başlamak için gereken para bu muymuş? Peki, biz niçin kendi üniversitemizi kurmuyoruz o halde?”

    Rektörün yüzü karmakarışıktı… Yaşlı adam, başıyla onayladı. Bay ve bayan Leland Stanford dışarı çıktılar. Doğu California’ya, Palo Alto’ya geldiler. Ve Harvard’ın artık umursamadığı oğulları için onun adını ebediyen yaşatacak üniversiteyi kurdular. Amerika’nın en önemli üniversitelerinden birini;

    STANFORD’u…
    7 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük