12 eylül dönemi, cuntacılar gençlerimizi sağcı-solcu demeden katlederken bir operasyon sırasında askerler akıncılar ocağına girerler, içeride kim var kim yoksa katlederler, binaya bomba falan atarlar hatta.
askerler tam binadan çıkacakken binadan bir taş atılır. bunun üzerine askerler tekrar binayı yaylım ateşine tutarlar, bombalar atarlar.
tam işleri bitmiştir ki binadan bir el yine bir taş atar.
bunun üzerine bir gözü takma olan askerlerin komutanı cuntacı albay, binaya tekrar girilmesini ve taş atan kim ise bulunup kendine getirilmesini ister.
binaya giren askerler elinde kuranı kerim olan, uzun boylu ve zayıf bir delikanlıyı ite kaka dışarı cuntacı albay'ın huzuruna getirirler.
cuntacı albay bir binaya bakar, bir de zayıf uzun boylu gence bakar.
"sen delirdin mi delikanlı, neden bize taş atıyorsun, saklanıp canını kurtarsana" der.
delikanlı cevap verir, "o ilk taşı atmamı bana hz muhammed emretti" der.
cuntacı albay gülerek ve küçümseyerek devam eder. "haha ne muhammed'i burada muhammed yok" der ve ikinci taşı neden attığını sorar;
"ikinci taşı atmamı da hz ali istedi" der.
albay bununla da alay eder ve gence sorar, "peki delikanlı, sana bir soru soracağım benim hangi gözüm takma, hangisi gerçek"
delikanlı cevap verir. "sağ gözün gerçek"
cuntacı albay kahkaha atar, "yahu soruyu bilseydin seni salacaktım, ama bariz bir şekilde ortada ki benim sağ gözüm takma, ama sol gözüm gerçek ve sen bunu bilemedin" der.
bunun üzerine genç, "evet, sağ gözün takma belki ama o göz sol gözünden daha insanca bakıyordu, ben de senin az da olsa insanlığa sahip olduğunu zannettiğim için öyle dedim" der.
bu beklenmedik cevap üzerine cuntacı albay ve yanındaki askerler silahlarını yere bırakır, albay apoletlerini söker ve genç delikanlıdan özür diler. genç delikanlı oradan vakur bir şekilde ayrılırken tövbe istiğfar eden cuntacı albay arkasından bağırır;
"delikanlı bana ismini söyler misin?"