"Simyacı'nın " gölgesinde milyonlarca satmayan , hatta Portekizce dahi hiç bilmeyen yazarlar tarafından yazılmış , içinde "selim ışık" barındıran , yanan bir mum alevinin aydınlattığı oda içerisindeki karanlık köşelerde kalan , ancak eriyen damlalar kadar içimizi ısıtacak olan , okunduğunda damla sakızlı türk kahvesi tadı bırakan ve insanı alıp " çeşme" ye götüren ve sonra o kızgın kumlarda hüzünlenerek iki bira içtiren kitaplardır.