evet, dün nedim şener'e, ahmet şık'a, soner yalçın'a yapılanlar da basın özgürlüğüne darbe değil miydi?
uğur dündar'în eşine laf atanlar basın özgürlüğünü bilmiyorlar mıydı?
komutanlara terörist muamelesi yapanlar, ergenekon saçmalığını köşelerinden tetikleyenler basın özgürlüğüne sahip mi çıkıyorlardı?
bugün geldiğimiz noktada, işin ucu size değdiğinde "basın özgürlüğü" diye ağlıyorsunuz ya. işte bunlar hep "dün yediğin hurmalar, bugün götünü tırmalar" hesabı.
o yüzden;
yiyin birbirinizi ete para vermeyin, sikin birbirinizi göte para vermeyin.