the sixth sense

entry83 galeri
    16.
  1. oynadığı sinemaya gitmeyi, para verip dvdsini veya vcdsini almayı bırakın kotasız adsl vasıtasıyla indirilmesi dahi lüzumsuz, seyretmesi fuzuli, yüzde doksanbeşi geyikten ibaret, son derece yavan bir film.
    diyaloglar genelde anlamsız ve gereğinden fazla uzun, devamlı öne sarma ihtiyacı duyuyorsunuz, biliyorsunuz çünkü ne denileceğini, allah bilir sinemada seyredenler nasıl sıkılmıştır, film çok yavaş ilerliyor ve daha yarısına gelmeden sonunda ne halt olduğunu anlıyorsunuz (evet söyliyim bruce wilis sözümona nalları dikmiş oluyor) söyledim ama ilk defa seyreden birisi de bunu anlıyor hemencecik. çekimler kötü, kamera açıları yanlış, bazı sahneler basbayağı el kamerasıyla çekilmiş gibi görüntü sallanıyor. gerilim olduğu hissi verilen sahneler insanı uyutuyor ve sonunda ortaya çıkan sonuçlar oldukça uyduruk, güya ölü görünümlü insanlar berbat bir şekilde makyajlanmış, sanki suratlarına salça kavanozu devrilmiş gibi*.
    korku filmiymiş pöh. korku filmi illa korkutmalı demiyorum. ama en azından insanı sarsmalı bir şekilde. yine illa kan gövdeyi götürsün demiyorum. etrafın cesetlerle dolu olması da gerekmiyor bir filmin sağlam bir korku filmi olması için.
    bu filmin tersine kaliteli bir korku filmi istiyorsanız: (bkz: the others)
    işin garibi bu film hasılat rekorları! kırarak ekibini fena halde zengin etmiştir. vizyon filmi kavramı da sanırım burada anlam kazanıyor. sanırım genel izleyici kitlesini memnun eden tarz bu olsa gerek, gerçi beni memnun etmiyor orası ayrı. bu tür hasılat rekoları kırıp beş para etmez filmler ( en başta gelen örneği (bkz: titanic) ) için apayrı bir kategori oluşturmak gerekir diye düşünüyorum.
    2 ...