erdoğanın yaptığı açıklamaların hemen hemen hepsi, iç anadoluda, kırsal kesimde, hayatında iki kitabı eline alıp da okumaya tenezzül etmemiş adamlar tarafından sıklıkla dile getirilen şeyler. yani avam fikirler.
insanlar cumhurreisine "hatip" diyor, halktan biri gözüyle bakıyor. halktan biri olmak güzel bir şey. süleyman demirel de, turgut özal da, ecevit de halktandı. ama halk gibi olmak değildir iyi olan, avamlık değildir, cehalet değildir övülmesi gereken.
daha hala "islamofobi"den bahsediyor, daha hala islamın ilk emrinin "oku" olduğundan bahsediyor. yahu sayın reisicumhur; oku emrini kaç insan yerine getiriyor yahu? siz ne kadar okuyorsunuz? ne okuyorsunuz? daha geçen gün, kolomb amerikaya ilk ayak bastığında cami görmüştü dediniz. sonunda ortaya çıktı ki, orada bahsedilen şey, güzel bir camiye benzetilen dağ imiş. siz ne kadar okuyorsunuz?
islam ilerlemeye karşı olarak algılandı diyor. sayın reisicumhur, sultan ikinci mahmud, fesi getirdiği için gavur padişah ilan edildi o insanlar tarafından. daha sonra fesi kaldırıp şapkayı getiren atatürke de "fesimizi çıkarmayız, dinen caiz değildir" dedi bu insanlar. islam değildi ilerlemeye karşı olan. ama islamı elinde eğip büküp, sadece şekilden ibaret bir hale sokmaya çalışan kitle, ki bugün bunların meydana getirdiği yeküne politik islam diyoruz, ilerlemenin her türlüsü karşısında ayak bağı olmaktan başka bir şey yapmadılar.
yolsuzluk bunların başının altından çıktı. yolsuzluğu yolsuzluk olmaktan çıkardılar. bir fermanla, tecavüzü tecavüz olmaktan çıkardılar. bebek katlini dahi, islam gibi bebeğin günahsız bir melek olarak doğduğu inancını aşılayan bir dinin içine sokuşturdular. siyasetin tüm pisliğini islamın içine gizlediler. karşı çıkan ulemayı, bu dinsizdir diyerek ortadan kaldırdılar. şimdi onların torunları da aynı yalanları ve iftiraları atarak, islamın arkasına sığınıyor. peh peh peh.
bir etrafınıza bakın sayın erdoğan. suriyeye baktığınızda, ırak'a, suudi arabistan'a, mısır'a baktığınızda islam uygarlığını, barış dinini göremeyeceksiniz. ortadoğuya baktığınızda, orta çağın karanlık avrupasını göreceksiniz. aynı kurana dayandığını iddia edip de kendi dindaşını kafir ilan edip, kafalarını kesen barbarları göreceksiniz. bir tane bile ebu zerr'e, hz ali'ye, hz ömer'e rastlamayacak gözleriniz. dört bir köşede yezidler, ebussuud'lar göreceksiniz.
eğer bu konuda gerçekten bir şeyler yapmak istiyorsanız; kafanızı deve kuşu misali toprağa gömmeyi bırakın. yobazları savunmayı, müslümanların düştüğü müşkül durumu gizlemeyi bırakın. gerçekten hem dindar hem de bilimde ileri bir nesil yetiştirmek istiyorsanız, islamı devletin tekelinden kurtarın. bırakın insanlar istediklerine inansın, istedikleri gibi inansın. işte o zaman geleneğinde ve toprağında binlerce eşsiz medeniyetin izlerini taşıyan bu ülke, yeryüzünde eşi benzeri görülmemiş bir kalkınmayı, aydınlanmayı gerçekleştirebilir. ama sizin o öve öve bitiremediğiniz yobazların elinde türkiye; en fazla bir afganistan olur. iran bile, endonezya bile olamaz.