bir kadının başına gelebilecek en kötü şey

entry64 galeri
    53.
  1. kadınlara bu kadar güvensiz bir toplumda doğup yaşamaktır. kadın cinayetleri, tecavüzler hepsini kapsayan bir durumdan bahsediyorum. genel konuşuyorum. evinin kadını çocuklarının anası olup, varını yoğunu ailesi yani aslında 'erkeği için' harcayan, hayatından vazgeçip fedakarlıklar yapıp türlü çabalarla erkeğini evine bağlamayı başarabilen kadınların en mutlu kadınlar olduğuna inandırılan küçük kız çocukları. bu yoldan başkasını kabul edemeyen gencecik kadınlarımız.

    mutlu olmak için erkeklerin beğenisine ihtiyaç duymaktır. hareketlerini namus üzerine kurup, başkası ne der korkusuyla isteklerinin bile farkına varamayacak kadar hayattan uzaklaşıp bir model üzerine yaşamaktır.

    aile bir toplumun çekirdeğidir. ama aslında temel olan bir aile kurma fikri olmuyor. olması gerekenle gerçekte olan farklı şeyler. bir erkeğe aile kurması, elinin ekmek tutması, oturaklı güçlü olması salık verilirken, kadın için çoğu ailede doğumundan itibaren, namusuyla evlenmesi. aileye laf getirmeden alnının akı kurdelesinin kırmızıyla evden çıkması.

    bir aile düşünün. çevrenizden herhangi bir aile olabilir. ben düşündüm aklıma kendi ailemden bir örnek geldi. amcam karısıyla problem yaşıyordu. iki tarafında ailesinden gördüğü tepkileri aktaracağım.

    babası erkek kişisine terk et dedi. bırak git sana 'karı' mı yok? ne uğraşacan bırak çocukları da ne halleri varsa görsünler! (çocuklar 4 ile 6 yaşlarında) gitme bir daha o eve, dayaktan da anlamıyorsa iki güne buluruz sana gül gibi, sana kız mı yok... vs vs, ama şaşırtıcı olan annenin de buna destek vermesiydi. buna destek veren annenin zamanında aynı davranışlara maruz kalması ve sıklıkla bundan şikayet etmesi de daha şaşırtıcı olan.

    kadının ailesinden aldığı tepkiden bahsetmeye bile gerek yok. çünkü hayatta en güvenmek istediğimiz erkekler olan babalar bizi kocamıza mühürlüyorlar. ayrılmak kadının suçudur, kadın yapamamış olur, kadın geçimsiz olur, kadın namussuz olur. kadın kirli, kullanılmış olur çünkü kadın ikinci eli piyasada rağbet görmeyen bir maldır.

    başka bir örnek gülmek. kadına tebessüm yakışır, ağır başlı kadın çekiciliği, susan kadın cazipliği, oturaklı kadın bilmem ne ıvır zıvır... kaç tane kadın deli gibi gülmek isterken en mutlu anlarında belki içinden yutkunup hafifçe gülümsüyor sadece? doğru olanın o olduğuna inanıyor, ona öğretilen de bu zaten. peki kaç tane kadın içinden geldiği gibi güldüğü için orospu oluyor azımsanmayacak oranda kişinin gözünde? kaçı gülmenin diyetini ileriki zamanlarda yaftalanarak ödüyor? peki kaçı bu bastırılmışlıklardan yorgun, şartlı sevgilerden aslında sevgi bile olmayan sevgiciklerden bıkkın. bir damla sevgiye, bir erkekten göreceği gerçek bir ilgiye, karşılıksız bir nasılsına, yada saf, bir şey beklemeden, sadece ayşe, fatma yada melis olduğu için içten bir sarılmaya ölesiye özlem duyuyor? doğumundan beri babasından bile seviyeli sevgi görmüş omuzlarına bu kadar sorumluluk yüklenmiş bu kızların kaçı sizden bir parça ilgi kopabilmek için sahte kahkahalar atıp beş para etmez ilginizi çekmeye çalışıyor?

    çoğu erkek için kadınlar bir bütün, incelenmesi gereken bir tür. onların çeşitleri var, fadimeler, kezbanlar, melisler, merveler. kategorileri vardır, kanka olunacak kız, yatılması gereken kız, sevgili olunacak kız, evlenilebilir kız. çocuk doğuracak olanlar, oral yapacaklar, geyikli tayt giyenler, gazete okuyanlar...

    kadınlığından önce insanlığı fark edilmedikçe, kadınlar bu toplumda bozulmaya ve toplumu da bozmaya mahkumdur. ödev ahlakıyla bastırılan kişilikler namuslu değildir, bilakis her geçen gün daha da kötüye giden toplumun temel sorunlarındandır.
    4 ...
bu entry yorumlara kapalı.
© 2025 uludağ sözlük