kendi cehaletini göremeyen biatçı sürü mensubunun küstahça lakırdısı.
bu biatçı neo-osmanlıcı cahiller sürüsü, osmanlıcanın halkın dili olmadığını, osmanlıca denilen dilin arapça, farsça ve az miktarda türkçe kelimeden oluşmuş melez bir dil olduğunu, "eski yazı" denilen alfabenin son derece zor ve yetersiz kaldığını, örneğin "türk", "trak" ve "türük" sözcüklerinin aynı imla ile yazıldığını ve hangi sözcüğün cümle içinde kullanıldığının anlaşılmasında müşkül yaşandığını, osmanlıcadan çevrilen metinlerde çeviri yanlışlarından geçilmediğini, yok olmaktan kurtulmak için modernleşme çabalarının osmanlı zamanında başladığını, osmanlının bile bugünküler kadar osmanlıcı olmadığını, cumhuriyetin bu sürecin son halkası olduğunu,vs. vs. bilmeden küstahça bir cehaletle ahkam kesmeye çalışırlar.
türkiye'nin düşünce iklimi bu gibi zır cahillerin etkisi altında ve ülke giderek ortadoğu'nun cehalet ve kandan oluşan bataklığına doğru çekiliyor.
kabahat, din sömürücüsü faşist kafalı gerici siyasetçilere yol veren ve irticanın patlamasına neden olan dar görüşlü amerikancı ahmakların, o da ayrı bir konu.
osmanlıca öğrenince başları göğe erecek sanan zavallılara en iyi cevabı osmanlı hanedanının son temsilcilerinden ertuğrul osman bey vermişti: "ben dahil bütün türkler Atatürk'e borçluyuz. o olmasaydı Allah bilir neler olurdu. Cumhuriyeti ilan etti, iyi etti..gençler laikliğe ve vatanın bütünlüğüne sahip çıksınlar. padişahlık, monarşi, hilafet, şeriat geride kalmıştır". bu sözleri iyi okuyun.