5 kişilik bir arkadaş topluluğuyla kan donduran kış gününde deniz kıyısındaki barakaya gidilir ve mangal ateşlenir her şey güllük gülistanlıktır herkes o rakıya gözü gibi bakmakta gereken ilgi ve alakayı göstermektedir sofra kurulur ama rakı kaderin cilvesiyle 5 kişilik grubun en çürük üyesi ve en küçüğü olan öss ye hazırlanan o garip mahlukatın çantasına girmiştir ve olaya bakın ki çanta tehlikeli bir nokta olan masanın üstünde durmaktadır, iki tane kazma bunun farkında değildir masayı bir uçtan öbür uca almak için hareketlenirler iki kazma masayı taşırken çanta düşer ama kimse önem vermez bir süre sonra etrafa mis gibi anason ve üzüm kokusu yayılır herkes bir telaş içinde oraya buraya koşuşturmakta kimi ellerini başının arasına almış hüzünlü gözlerle çantaya bakmaktadır, olan olmuştur rakı kırılmıştır masada meze boynu bükük kalmıştır sarhoşun gözleri karı gibi yaşlarla dolmaktadır çanta sırayla ağza dikilmekte defter sayfaları birer birer yalanmaktadır kimileri sayfaları yalamakla kalmayıp yemektedir işte büyük rakının kırılması böylesine büyük bir felakettir.
(bkz: evlat acısı)