Suratıma çarpan rüzgar gece nasıl açıldığı meçhul çürük ahşap kapıyı feryatla kapadı.
isyanla gözlerimi açtım ve paytak adımlarla gün ışığına doğru yürüdüm. Haylaz rüzgarı misafir eden arsız pencereyi kapattım. Aynı paytak adımlarla koridorun yolunu buldum ve sarhoş bir edayla tuvaletin kapı kolunu bulmaya çalıştım. Açılmaktan aciz tuvalet kapısı tiz gıcırtısıyla tüm koridorda aksettikten sonra kulaklarıma çalındı.
Ne kadar da berbat bir gün!?
Bir anda aynada varlığıma şahit olan tek adamın yüzünde güne başladığı için sevinen bir şey gördüm.
Gözleri Benim gözlerim
Belli belirsiz zamanlarda parlayan gözleri vardı. Bu sabah da belli belirsiz zamanlara dahildi. Gözleri bugün biraz daha yeşil, biraz daha sevecendi.
Yeni bir gün başlıyordu.
Kuşların ısrarcı nakaratları
Güneşin sinsi ışınları
Kendini bilmez tatilcilerin zulmünden kurtarılmayı bekleyen sahiller
Hayal kırıklıklarıyla dolu bavullarıyla otobüs bekleyen yolcular
Ceplerinde umut biriktiren işçiler
Kış boyunca tüm hırçınlıkları üzerlerindeyken yarı çıplak kadınları görüp yelkenleri indiren balıkçılar
Ve bünyesinde nice hayatlar yaşanmasına rağmen tüm asiliği ile yalnız ve kirli deniz
Yeni bir gün başlıyordu.