mafya gibi adam. çok sıradışı. bu adamın yorumculuğunu yaptığı programlar asla konusuz kalmaz. program akışını tayin etmekte o kadar usta ki buna sözlük raconunda trollük de diyebiliriz.
herkes siyaha siyah derken o siyaha beyaz der ve buna herkesi inandırmak için ikna kabiliyetini kullanır ve bunu kullanırken öyle pencereler açar ki dinleyen titrer bazen. vay anasını adam haklı galba diyen bile olur veya ' ne diyo lan bu, saçmalıyor yine ' falan.
örneğin sporcuların eşlerine pahallı otomobil almaları konusu işlendiği zaman sinan engin, abdülkerim durmaz, ertem şener gibi yorumcular '' olabilir, bu onların özel hayatı '' gibi basit yorum yapar. işte ahmet çakar da burada devreye girer.
'' yahu beyler, yemişim özel hayatını.. koca parasıyla hava atılmaz beyler. ben buna görgüsüzlük diyecem ama kadınlara ayıp olacak, sonradan görmüşlük diyecem yine olmayacak, ya ben küfredecem hiç olmayacak beyler. kapa şu görüntüleri ertem valla ben utandım '' vs...
ve böyle basit konu hakkında bile en az 20 dakika tartışma.
şimdi eğer ahmet çakar da; '' evet özel hayatlarıdır, kimseyi ilgilendirmez '' deseydi. tartışma 2 dakika sürmezdi. hoş, bu tartışma bile olmazdı.
türk toplumu ( özellikle benim gibiler ) farklı telden mizahları sever. örneğin futbol düşkünü bir adam sıradan bir yorumcunun görüntüler üzerinden verdiği analizler yerine böyle kavgalı gürültülü, bir nevi tiyatral komedi tarzı programları daha çok seyreder. ahmet çakar'ın programlarında tek bir maç görüntüsü olmadan, tek bir pozisyon olmadan tam 3 buçuk saat yayın yapmasının ve o yayını keyifle sonuna kadar izletmesinin sebebi de bu düşüncedir.
ahmet çakar türk toplumunu, daha doğrusu tüm insanları çok iyi çözen, zeki, kurnaz, hani amiyane tabirle çakal biridir.
onu da özel kılan budur. şimdi bir örnek daha vermek gerekirse; kendisi şu an beyaz futbol programında yorum yapıyor. galatasaraylı futbolcular ( burak-yekta ve selçuk) bir kanser hastası genci hastanede ziyaret edip ona cimbom forması hediye ettiler ( çocuğun en büyük arzusu buymuş ) bununla da kalmayıp çocuğu daha iyi bir hastaneye sevk edip tüm tedavi masraflarını üstlendiler.
sinan engin: hepsini alınlarından öpüyorum. büyük sevap işlemişler. aferin çocuklar. ertem şener : şampiyon olmasalar da olur artık, asıl kupa budur. asıl olay bu. abdülkerim durmaz : gözlerim doldu, helal olsun hepsine. çok iyi örnek oldular. o çocuk kadar mutlusu yok şimdi.
ve ahmet çakar : sizi hayretler içerisinde dinliyorum beyler. adamlar 3 milyon doları, 5 milyon doları cebe indirirken bişey yok. ama onu seven hayranlarına kucak açınca aouvvv..
beyler kendinize gelin, hepsi yapmak zorundalar. yapacaklar. seve seve yapacaklar. ya-pa-cak-lar. başka türlüsünü de derdim ama rtük müsade etmiyor.
hülasa, karşı cepheden '' ne zorunluluğu hoca ya '' deyip en az bir 20 dakka tartışma daha.
işte ahmet çakar faktörü programın her konusunda böyle ortaya çıkıyor. eğer diğer yorumcular '' mecbur yapacaklar, bu onların sosyal sorumluluğu '' gibi yorumlar yapsaydı. bu sefer ahmet hoca; '' saçmalamayın beyler, o zaman topçular hastaneden gelmez, her başım ağrıyor diyen hasta ve yakınları futbolcu çağırır, bu işler öyle sanıldığı gibi değil. yapmasınlar... yap-ma-sın-lar '' vs gibi ters bir yorum yaparak en az bi 20 dakka daha çıkaracaktır.
diğer rakip spor programları görüntülü ve analizli bi şekilde 1 saati zor çıkarırken, ahmet çakar'ın ( başta telegol olmak üzere ) en çok seyredilen program olmasının sebebi ateşli taraf olmasıdır.
bu alemde kimse yönetmene '' az karart ekranı '' deyip
'' ulan aziz yıldırım, sen kimsin ulan? kimsin lan sen? lan sen kendini ne sanıyorsun heh?'' diye cümleler kullanmaz.
adam öyle geniş ki; osmanlıspor başkanı gazeticelere fırça attı diye '' yahu sen de kimsin lan? benim meslektaşlarıma bir daha böyle şeyler yaptığını duyarsam aklını alırım senin '' ( 7 aralık 2014 beyaz futbol) der/dedi...
ve bu yüzden hakkında her ne kadar uçuk kaçık, mafyavari, ters adam desek de, adamı izlerken keyiflenmemek elde değil. çoğu stendp-up' cıdan daha güzel show yapıyor. hele sinan engin gibi kaliteli mizaha sahip biri varsa izlemek ayrı bir keyif oluyor.
bazen programda '' karart ışıkları yönetmen '' deyip söz alan ahmet çakar'a sinan engin'in takılması kadar eğlenceli hiçbir şey yok.
'' hocaya aşk müziği çalın, hoca aşka geldi yine, heyt be, başla hoca ''
ahmet çakar yine de sinan'a gülmeyip ciddi ciddi ulusa seslenmesi ve biz gerzeklerin ağzı açık onu dinlemesi beni mutlu kılandır işte. salyam akıyor herifi izlerken ama dedik zeki diye.
uyanık, kurnaz, çakal dedik. adı çakar ama aslı çakal. harbi çakal. kendisi de itiraf etti zaten, burası serengeti ve bizler hayvanız ertem dedi.
haydaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa dedi rasim ozan.
'' işte sen de ayısın rasimcim '' dedi. ulan ne adam ya. öyle böyle izletiyor kendini.