Ben bu kadar leş, bu kadar yüzeysel, bu kadar umursuz, bu kadar yapışkan, bu kadar beynini yanlış kullanan, bu kadar bedenini ödül olarak gören, bu kadar aşağılık kompleksli yaratık görmedim dünya üzerinde.
Ortalama bir türk kadını aynı anda 4 ten fazla erkekle flört edebilme ve hiçbiriyle yatamama kapasitesine sahip. Neden? Çünkü ödül o. Bölüm canavarına bürünen türk kadını, başarılı olunduğunda bedenini bir ikram gibi sunuyor erkeğine. Ne kadar ilginç değil mi? Kaç ülke gezdim, bu kadar onursuz topluluk görmedim inanın.
Bedenini ödül olarak gören bu zihniyet, seksten sonra erkeğin gitmesine izin vermeyecek kadar bencil, bağnaz ve kompleks olabiliyorlar.
Bunun aslında islamla ve toplum baskısıyla da alakası var ancak yıl oldu 2014. Hatta bitirmek üzereyiz.
Bir erkeği olduğu gibi kabullenmek diye bir şey onların lugatında yok. Dolayısıyla kuku için kırk takla atan türk erkeğini hor görmemek lazım.
Düşünün, erkek kadınla beraber olana kadar kırk takla atıyor, şekilden şekile giriyor. Olmayacağı kadar kibar, ilgili oluyor. Bir süre devam ediyor bu. Ta ki kadınla yatağa girene kadar. Sonra erkek sıkılıp uzaklaşıyor. Bunu gören türk kadını, türk erkeğini şerefsiz, karakter yoksunu olarak niteliyor. Ne kadar ilginç değil mi?
Acaba bu kadınlar erkeklere "kukudan başka" bir şey verebiliyor muyuz diye düşünüyorlar mı hiç? Bir erkek sizi seviştikten sonra terk ediyorsa ona vereceğiniz en iyi şey bacaklarınızın arasındaki deliktir. Hiç kusura bakmayın ama bu böyle.
Sevişmek isteyen kadın zaten her erkekle yatabilecek potansiyele sahip. Eğer ortalama bir güzelliği varsa, esas kız istediği her erkekle yatabilir türkiye'de.
Birlikte olmak, hayatı paylaşmak, saygı duymak maalesef sadece kuku ile gerçekleşmiyor. Türk kadınının anlayamadığı şey bu.
Ne katıyorsunuz Türk erkeğine?
Sanat mı? Kültür mü? Eğlenceli sohbet mi? Sadakat mi? ilgi mi? Şefkat mi? Neyiniz var kukudan başka verebileceğiniz? Neyiniz var bizi size bağlayacak?
Hiç soruyor musunuz kendinize bu adam benimle beraber olana kadar kulum köpeğimdi, beraber olduktanssonra niye benden uzaklaştı diye? Sorun hep türk erkeğinde değil mi?
Zira bir mesaja dahi geç cevap veren, görüşmek için bie türlü müsait olamayan, küfür duyunca "ıyy" diyen ama kız arkadaşlarınızla bir araya gelince sevgililerinizin penis boyunu karşılaştıran siz değilsiniz.
Aldığınız kültür, ailenin verdiği eğitim bir yana, kendini kafa olarak geliştirmek başkasının sorumluluğunda değil.
Az kitap okuyun. Hayatı görün. insanları izleyin. Kafanızı kaldırın yerden. Tek derdiniz mango'daki indirim ya da ezgi'nin giydiği eteğin rengi olmasın. Sığlıktan uzaklaşın. Azıcık utanın kendinizden utanın.
Zira ben sizinle aynı havayı dahi solumaktan utanıyorum. Bedeninizi istediğiniz gibi kullanın ama o beyni birazcık geliştirin lütfen.
