Şu günlerde ota boka yakıştırılan kavram. Siberpunk yazıyorum diyenlerin alayı distopya yazmaktadır, haberiniz olsun. Aynı şekilde Matrix filminde de makinelerin insanları kontrol etmesi yönünde siberpunka yakınlık olsa da Matrix siberpunk değildir. Direkt siber taoizm isminde bir türün önderidir.
Siberpunk, günümüz batılı toplumlarının sahip olduğu sorunların gelecekte nasıl bir hal alacağının uyarısıdır. Genellikle tasvir edilen dünya herkesin "Tinki viski la la ko" şeklinde el ele tutuştuğu şekilde değildir. Çıkar amaçlı şirketler devlet yönetiminde ciddi bir söz sahibidir, adaletsizlik almıştır başını yürümüştür, teknoloji sürekli insanları takip etmektedir ve hayatın her alanında kendisini hissetirmektedir. insanlar pislik içerisindedir ve açlıktan kendi uzuvlarını mideye indirmişlerdir. Erdem gibi kavramlar artık anlamını yitirişmiştir ve içilen sudan zehirlenmek oldukça normal ölüm şekillerinden biridir. Bir kısım gruplar devlete karşı ayaklanma halindeyken diğer insanların amacı günlerini kurtarıp yaşamaya devam derdindedir. Kısacası siberpunk ile alakalı meşhur bir deyiş ile: "high tech, low life".
Belli kalıplar içerisinde olduğundan siberpunk hikayeler birbirine benzer. Yazarlar daha çok solcu ağırlıklıdır, genellikle amaç Kapitalizm'e, gelişen teknolojiye ve post-modernizm'e bir eleştiri getirmektir. Kaliteli bir türdür fakat modası geçmiştir. Belki yeniden hortlar, fena da olmaz. Şimdinin bilim kurgu kitapları çok dandik.
Ve maalesef ki, gelecek ile ilgili en gerçekçi yaklaşımlardan biridir.
