-alıntıdır-
1962 yılında izmir'in alaçatı kasabası'nda doğan mine bademci’ydi. buca eğitim fakültesi’ni kazanmış, ünü ondan önce okula ulaşmıştı. okula fırtına gibi gelen mine, yine fırtına hızıyla okuldan ayrılıp kendisini devrimci mücadeleye adamıştı. urla’daki tütüncüleri yalnız bırakması mümkün değildi. ailesi de tütünden sağlıyordu geçimini. hal bilir, dert bilir, yol bilirdi. dermanın kimde olduğunu anlatmak kalıyordu geriye. bunun için okulda değil, tütünde olmalıydı. kendisinden önce abisi düşmüştü toprağa. mine o sıralarda 18 yaşındaydı. 12 eylül mine bademci’yi yoksul tütün işçilerinin yanında yakaladı. kentlerde, köylerde barınmalarının mümkün olmadığına karar veren grubun arasındaydı mine. yaklaşık bir ay kırlarda saklanan, yerleşik düzen almaya çalışanlardan birisiydi mine. 15 ekim 1980’de 20 kişilik arkadaş grubu bir bağ evinde kuşatıldığında, aralarındaki tek kadındı mine. kuşatmayı çatışarak yarmaya karar verdiklerinde, ‘ilk ben çıkarım’ diyendi mine. ilk o çıktı. çıkar çıkmaz da, kuşatanların yüzlerce silahından yüzlerce mermi aktı gencecik bedenine. fırtına gibiydi; vücudunda mermi isabet etmedik hiç bir nokta kalmayana kadar karşılık vermeye, kuşatmayı yarmaya çalıştı. çatışmaya tanık olanlar, yüzündeki tebessümü tarihe not olarak düştüler.