kahramanımızın gazinocuyla tanışmasıyla başlayan süreç aşama aşama değişerek gelişir.
bu sürecinin başlangıcı duvarlara yapıştırılan karakterimizin afişleri eşliğinde arkada çalan aynı karakterin söylediği yanık türküdür. bunun öncesinde kahramanımız bir kayıt odasında iki eli kulağında türkü söylerken görülür. kendisini camın ardından izleyen gazino sahibi bir yandan sigarasını tüttürür, bir yandan da "hehe paranın mına koduk hacı" sırıtışını yapar. o sırada suratı gözükmeyen stüdyocu adam da önündeki düğmelerle oynamakta, hiçbir sikten anlamadığını kabak gibi belli etmektedir.
daha sonra suratı görülmeyen başka bi gizemli bir adam bir kasetçiye girip "hilmi' nin kaseti var mı?" diye sorar, kasetçiden "kalmadı" cevabını alınca anlarız ki kahramanımız almış başını gitmiş.
sürecin en can alıcı ve son noktası minibüslerdir. minibüste yine gizemli bir el kahramanımızın kasetini teybe takar. o sırada minibüste kucağında çocuk olan bir kadın göze çarpar, arkada kahramanımızın yanık türküsü. minibüs arkadan görülür, minibüsün arkasında kahramanımızın en sırıtık pozundan alınmış bir poster durmaktadır.
kahramanımızın türküsünü ya da konserini köydeki yavuklusu ya da intikam almak istediği kız görür, süreç sona erer.
