basit. yakla$ıp dikkatle bakılan akvaryumun
sağanak altındaki kaybıyla sorumlu tutulan sihir,
hele gençken bütün hortlakların güzelliğiyle avunduğun
o eski uygarlık dili, $imdi terkedilmi$ bir yazar
biraz sonra terkedilecek yaz mevsimi gibi kırılgan
ve mağdur, ve mağrur, kim bilir kolay, ve özlenecek insanla
edilecek kavgayla, dinlenebilecek sıradan bir aryayla
yıkanması gereken bula$ıklarla,
yıkanması gereken kirli çama$ırlarla,
yıkanması gereken kirli bir hayatla doldurduğun akvaryum.
oysa ben böyle zamanlarda cebimde mutlaka korku
bulundururum:
$irlerin $iirlerinde hep tekrarlanan aynaları kıran bir korku!
çatı$malarda tek kırık almamı$ bir ayna kimi gösterir ki
kime kimle hesap verebilir ki bir ayna göremiyorsa kendini hiç
herkes çıktığı yumurtaya dönmü$se tela$la
tedirginse eğer yumurtanın kabuğu
üflendiğinde bile çatlayacağından,
çalınmı$ bir sevgilinin bıraktığı tozla örtülür yıllarca hatıralar
kadınlar konu$tukça unutur
erkekler sustukça unutur
akıl almaz bir unutkanlıkla çerçevelenir günlükler
kelimelere bile yalan söylenir, cümlelere bile ihanet edilir
verilmi$ sözlere geri gelsin diye uyarılarda bulunulur!
basit. yakla$ıp dikkatle bakılan akvaryumun
sahnesinde sen de ayaktasın, bilakis sen de yorgunsun!
orantısı bozulmu$ bir durumun
orantısı atlanmı$ bir devrim soygununun
kaç elemanından birisin, kaç elemanız, kaçız, elemanız,
belki yok sayılan birer de elementiz periyot cetvelinde
moleküllerinden
atomundan, bunların sayılarından huzursuz! ya çok tuzluyuz
ya da tuzsuz! basit. hep eklenen bir şeyiz ya da eklenilen!
suyumuz az, $ekerimiz fazla, kalbimiz haddini a$arak çarpıyor
eklemlerimiz bunun yüzünden oynak,
kemiklerimiz sert, etimiz yumu$ak,
salağız i$in açıkçası
basitiz yani
çok kültürlü amipleriz yeryüzüne saçılmı$ milyarlarca
tek derdimiz bölünüp bölünüp çoğalmak
basit. yakla$ıp dikkatle bakılan akvaryumun
bir ayna olduğundan habersiz, balık hafızamızla
bir insanlık tarihi yazıyoruz. yazdığımızı sanıyoruz.
unuttuğumuz bir $ey var
nedense hep neyi unuttuğumuzu bile unutuyoruz