türkiye'nin yaşadığı restorasyon döneminde başlatılan okuma yazma seferberliği, ancak 2000'lerin ortalarında tam meyvesini verdi. latin alfabesine geçilen ilk 30-40 sene köşe başında kurs varken, katılım had safhada iken, okuma yazma oranı yüzde 40'larda, 50'lerde geziniyordu. istatistiklere bakılabilir. latin alfabesine geçince insanların ''aa ne kadar kolay'' diyerek okuma yazmayı söktüğü iddiası, kafasında slogandan gayrı bir şey olmayan bir kemocan iddiasıdır.
osmanlıcanın ağdalı bir saray dili olduğunu söyleyenler olmuş. osmanlıca; türkçenin tarihî bir safhasıdır. bazı dönemler basit yazmak moda olmuş, bazı dönemler süslü... dönemin divan sahibi şairlerinde çok ağdalı dille yazılmış şiirler de bulursunuz, sade şiirler de. yazan da aynı şairdir. ee, yani bu şair bir seferinde ''türkçe'' öteki seferinde ''osmanlıca'' mı yazmış oluyor?
cevabı o dönemin şartları veriyor: şairler, yazdıkları sade şiirlere ''türkî basit'' demişler. basit türkçe yani... bunlar da zannediyorlar ki, osmanlıca başka, türkçe başka. bunu söyleyenler de umumiyetle atsız'cı kafası. göktürkçeye geçeceklermiş de, türkler özüne dönecekmiş.
çoban alfabesine geç kuzum, türkler eskiden göçebeydi. daha uygun olur özüne...