Bostan ve gülistan'dan el emeği, göz nuru derlediğim bazı özlü sözleri:
Yaşlı bir kadının ahının yaptığı tahribat kılıç sallayarak bir cengaver yapamaz.
Gönül sırların zindanıdır. Bir sır oradan kurtulduğunda bir daha onu yakalayıp zindana vuramazsın.
Karıncanın önünden darı kapan kuş alçaktır.
Kervandakilerin sırtı yaralı merkebe yüreği yanmaz. Onlar sadece kendi yüklerini düşünür.
Eğer bir adam taş kalpli değilse, insanlar açlıktan karınlarına taş bağlarken doya doya yiyemez.
Zehir, panzehir bulunmadığı zaman adam öldürür.
Yükü hafif olan kimseler daha kolay yol alır.
Senin özünde insanlara iyilik yapma özelliği yoksa ha taş olmuşsun ha demir parçası ne fark eder?
Mazlum uyumaz. Onun seher zamanı ettiği bedduadan kork.
Halkın başında bulunan bir adama uyku haramdır.
Kalemin ucuna bıçak değdiği zaman daha güzel yazar. (Acı çeken iyi söz eder.)
Aşağılık bir adamın karnı doyunca garibana dünyayı zindan edermiş.
Çıkrık çeviren koca karıların ondan nefretle söz ederken, resmi toplantılarda bulunanların hükümdarı övmeleri bir anlam taşımaz.
Kin besleyen bir kimseye dostluk göstermek yanlıştır.
Eğer düşmanın senden zayıfsa sen de ondan güçlü isen, onu tamamen ezmeye kalkma.
Askerin elini bugün öp. Yoksa savaş davulu çalarken elini öpmek anlam taşımaz.
Savaşmak için kılıcı çektiğin zaman, gizlice barış yolunu da ara.
Kılıç sallayan, kılıç kullanan gençlerden korkma, gün görmüş yaşlılardan kork.
Gönlünün dertli olmasını istemiyorsan, dertli gönülleri dertlerinden kurtar.
Yeni istihdam ettiğin kimseleri çok sıkma, iplerini biraz uzun ve serbest bırak. Tamamen de serbest bırakma.
Fil, güçlü ve heybetli bir hayvandır ama efendisine saldırmaz. Zira onun lütfunu görmüştür.
Elinde hiç bir şey yoksa, sevgilinin ayağının tozuna yüzünü sürsen nafile, sana yüz vermez. Altını olan kimse devlerin gözünü çıkarır.
Mahşer günü cennette sadece ve sadece davayı bırakıp da manaya bakanların olduğunu göreceksin. (Söylemden çok eylem gerekliliği...)
Halden anlayan ehli diller, perişan olmuş çaresizler halkın gözünde hakirdir ve adeta ayaklar altında ezilip sürünmektedir.
Bekçi kibarlık ederse, geceleri halk hırsız korkusundan rahat uyuyamaz.
Yokluk cehennemini gördükten sonra, varlık ve rahatlık cennetine ulaşabilirsin.
Deriye, dışa önem veren ve gönül bağlayanlar ahmaktır. Ve içi olmayan bir kabuğa benzer.
Hakikat süslü bir saraya, arzu ve istekler ise toza, dumana benzer. Toz duman kalktığı zaman göz sağlıklı da olsa bir şey göremez.
Bir şeye ulaşmak isteyen sabırlı ve dayanıklı olmak zorundadır.
Aşkın seni yakıp kül etmesinden, toprak etmesinden korkma. aşk seni mahv-u perişan ederse ebedileşirsin.
Tohumun, danenin üzerini toprak örtmeden; o tohum, o dane filiz vermez, yeşermez.