hala hatırlarım yıllar oldu,
daha yeni alınmış arabam,
şerefsizin biri içmiş içmiş el freni çekmeden bırakmış gitmiş arabasını, o da Mercedes vito..
kocaman minübüs benim narin ufacık minicik arabamın nerdeyse kaputuna kadar çıkmış o halde,
ben de geri çekeyim de sonra sahibini bulayım derken bi de bayır aşağı ezilme tehlikesi atlatıyorum, gelip sonra bi daha vuruyor..
cinnet geliyorum demez..
sokağın başından park yerine kadar çektim zavallı arabamı,
herifin direksiyonu zaten kırıkmış,
el freni de olmayınca gitti taa karşıdaki park alanına kadar yavaş yavaş,
bi de hızını alamadı ordaki ağacın birine vurdu -ki burda ağaca yazık bence-
bende gittim sol kapısına evin anahtarıyla baş harfimi kazıdım -zaten plakamın da baş harfi aynı-