aslında 2000-2005 yılları arasında lisede okumuş insanlar için farklı bir anlamı vardır. düşünsene dönem yardırıyor. mor ve ötesi dünya yalan söylüyoru çıkarmış, şebo can kırıklarını çıkarmış duman desen seni kendime sakladımla herkese gel de kafa olalım diyor. işte bu dönemlerdi bizim oraya gittiğimiz dönemler. lisede olduğumuzdan fazla serbest değildik ama orası bizim için serbestlik manasına geliyordu. evden zulayı toplayıp konserden 6 7 saat önce önünde sıraya girerdik en önlerde olalım diye. o zamanlar vip bilet diye bir şey yok haliyle 90ların, stadlardaki maraton tribünleri gibi gibi erkenden gidip kapıyorsun yeri.yeri geldi arkadaşlarımızla içtik yeri geldi insanlarla tanıştık orada, içip sarhoş olan kızları çok öptük. yürekten çalarken bir kıza, seni kendime sakladım çalarken öbür kıza yazdık. cesaretimizi göstermek adına, konserden önce kızları gondola binmeye davet ederdik. şimdiki lise gençlerine bakıyorum ellerinde akıllı telefonlar filan. bizim zamanımızda bostancıda bir konser olsa da gidip kafamıza göre takılıp 2 muhabbet etsek havası vardı. en olmadı o günkü grubun sahneye çıkarken ilk hangi şarkıyı çalacağını, "acaba şu eski şarkıyı da çalarlar mı?" gibi beklentilerimizi paylaşırdık. malum dönem msn dönemi, öyle facebook gibi insanlar elinin altında değil mümkün mertebe kızlarla tanışmaya çalışıyorsun. benim hayatımda çok eğlenceli, hüzünlü ve bir kaç rezil olaya ev sahipliği yapmıştır.
hele ki o kasdav liselerarası müzik yarışması revaçtayken daha da efsane olurdu mekan. okulun grubunda çaldığımız için sahne arkasını görürdük, jürideki ünlülerle konuşurduk filan. o boynunda ki "müzisyen" kartı, sanki salon bizimmiş havası yaratırdı. çocukluğumun bütün konser geçmişidir o mekan. avrupa yakasına gidip izleyemediğimiz konserleri anadolu yakasına getirirdi. ne güzel günlerdi be.