acayip bağımlılık yapan, south park severlerin gülmekten altına kaçırmasına (hem oyun içinde, hem gerçekte) sebep olabilecek bir oyundur. ben bile south park'ı yarım yamalak izlemiş olmama rağmen acayip keyif aldım. ha gözden kaçırdığım bir sürü gönderme vardır, o ayrı.
not: oyunu oynamamış olanların bundan sonrasını okuması tavsiye edilmez.
- oyun boyunca vazgeçilmez yol arkadaşım stan oldu. stan'den önce de butters. genelde rakibin defansını iyice düşürüp stan'in "way of the sword" saldırısına katkıda bulundum. beni bir kez bile hayal kırıklığına uğratmadı sağolsun *
- cartman'ın ilk filmdeki (south park: bigger longer and uncut) küfür ettikçe çarpılma özelliğini saldırı olarak eklemişler ve gerçekten etkili bir saldırı olmuş. zaten cartman tek başına gülmekten koparır adamı.
- south park'ı yarım yamalak izlemiş olmanın dezavantajlarını gördüm, yalan yok. al gore, lemmiwinks, crab people gibi karakterleri ilk defa oyunda gördüm. yalnız al gore'u yeneceğim diye canım çıktı, uykumdan feragat ettim. ona da, korumalarına da lanet gelsin. hatta ne lanet gelmesi, onların ben ta amına koyayım * aynı al gore'u bir de manbearpig formundayken dövdüm, iyice rahatladım.
- belki de oyun boyunca bize en çok yardımı dokunan karakter timmy. onun at arabasına can kurban. teleport niyetine de bol bol çağırdım timmy'i, o da hep "timmaaaahhh" diyerek beni gideceğim yere kadar bıraktı *
- beni epey uğraştıran diğer bölüm ise uzay gemisinde geçen oldu. hayır uzaylıları yenmek kolaydı, "muuumuuu" demekten başka bir halt yaptıkları yoktu ama göte giren siyah dildoyu çıkartana kadar klavyedeki s tuşuna kaç kere bastım hatırlamıyorum. ben ve randy marsh dildodan epey nasibimizi aldık.
- wendy ve diğer kızların aralarındaki ikiyüzlü orospuyu (two-faced bitch) bulup önce küfürler yağdırdığı, hemen ardından da "seni seviyoruz" deyip affettiği kısımda sesli güldüm. bu kız milleti gerçek hayatta da böyle, ruh halleri anında değişiyor lan *
- kenny'i ölünce revive potion ile geri diriltemiyoruz. kendi kendine diriliyor *
- nazi zombi fetüsleri ve özellikle dev gibi olanı hangi beyinden çıkmışsa o kişinin beyni öldükten sonra bir sanat müzesinde sergilenmeli. bu ne yaratıcılıktır böyle yahu *
- kanada'nın atari oyunlarındaki gibi gösterilmesi hoşuma gitti. yalnız kanada haritasıyla nelere gönderme yapıldığını anlayamadım. yani muhakkak bir gönderme var, sadece ben anlayamadım.
- mr. slave sen ne pis adammışsın lan böyle? pardon adam dedim, lafın gelişi. ibne herifin götünde ayrı bir dünya varmış resmen; mr. hat, çalmakta olan iphone (arayan da big gay al), askerler, bakteriler, nazi bakteriler, yarasa, fener, dildo vs. ne ararsan var.
- gotik çocuklar gibi dans etmeye çalıştığınız kısımda wasd ile dans etmeyin, yön tuşlarını kullanın. uzay gemisindeki dildodan sonra en sinir bozucu kısımlardan biri bu bence, tabii dakikalarca wasd ile dans etmeye çalıştıysanız.
- south park'ın demirbaşlarından olan chef ve mr. garrison adlı karakterler oyunda pek yoklar. chef en azından nazi zombi olarak dirilip karşımıza çıkıyor, mr. garrison ise hepten kayıp. kyle'ın annesi ve kardeşi ike da pek ortalarda gözükmüyor.
- okuldaki bölümde cartman veya kyle'dan dilediğinizi seçin. daha sonra ortak düşmanınız clyde olacak zaten.
