ben de şunu anlamıyorum anasını satayım, tutuyorsun bir ekonomi politikası ismi koyuyorsun. insanlar o politikaların içeriğiyle değil de o politikanın ismiyle ilgili konuşuyorlar. erbakan döneminin ağır sanayi politikaları da buna benziyor. dünyanın ağır sanayiden vazgeçmeye başladığı, ekonomik koşulların bunun için uygun olmadığı bir dönemde kaldırıyor böyle bir politika atıyor ortaya. ortada da bir şey yok, sadece temeller atılıyor, atıldığıyla kalıyor. bir daha yüzüne bakan yok. maksat belli. ecevit ile paylaşılan iktidarda "bakın biz nasıl da çalışıyoruz. siz iktidarı komple verin biz neler neler yapacağız" diyebilmek. tamamiyle çoluk çocuk kandırmak sizin anlayacağınız. yahu ekonomi dediğin meret, iki tane siyasetçinin elinde olabilecek bir şey değil ki.
heparın ekonomi görüşleri de bana onu hatırlatıyor. "tarımı millileştireceğiz." güzel. "milli kalkınma" iyi hoş. "dışa bağımlılığı kaldıracağız."
yahu kardeşim, eğri otur doğru konuş. ne yapacaksın? ülkede enerji kaynakları sınırlı. tezekten enerji mi üreteceksin? iranı işgal mi edeceksin? azerbaycanla mı birleşeceksin? ne yapacaksın da enerjide dışa bağımlılığı ortadan kaldıracaksın?
ona şunu vericez, buna bu kadar para, ötekine ev... yahu kardeşim, ekonomiyi nasıl bir şey sanıyorsunuz siz? tüm bunların maliyetini de para basarak mı karşılayacaksınız? (bkz: para basarak zengin olmak)
osman pamukoğlu çok iyi adam olabilir. ama partisinin siyasi vizyonu zayıf. bunu söylüyoruz diye bize kızmayın. onun yerine kendinizi geliştirin. liberalizme yakınsanız, koyun bir iki tane liberal ekonomist. onlar hazırlasın ekonomi programını. yok daha fazla devlet müdahalesinden yanaysanız, bu sefer ona göre bir ekonomist bulun partiye. adam gibi anayasa hukukçularıyla çalışın. çocuk kitabı gibi olmasın parti programında yazanlar. biraz ağırlığı olsun. ama anlaşılabilsin de. veya osman pamukoğlu üstlensin bu görevi, o anlatsın millete.
bu partinin kadrosunun olmadığı o kadar belli ki. olmayacağı da aşikar. çünkü siyasette çok keskin söylemlerde ve eylemlerde bulunan adamlar, bu söyleme katlanamayacak politikacıları kendi partilerine çekemeyecekleri ve uzlaşmaya gidemeyecekleri için, siyaseten hep bodur kalırlar. tarihteki pek çok örneğinde olduğu gibi.