Arkadaşlarla öyle Barbaros bulvarında yürüyorduk. Bir anda yanımızdan son
sürat bir minibüs geçti. Biz 'Freni patladı' filan demeye kalmadan, minibüs
kafadan elektrik direğine bindirdi.
Hemen koştuk, yardım edelim diye. Minibüse ulaştığımızda manzara şuydu:
Yolcuların kiminin kası açılmıs, kiminin dudağı patlamış... Dağılmış
vaziyetteler yani. Ama bir tuhaflık var.
Çünkü o hallerine rağmen, gözlerinden yaşlar gelecek şekilde gülüyorlar. Biz
ne yapacağımızı şaşırdık. 'Ne oldu?' diye sorduk.
Bir iki tanesi, güçlükle 'Şoför, şoför...' diyebiliyor ama yine gülmeye
başlıyorlar. Bu şaşırtıcı manzaranın aslını öğrenebilmek için 2,3 dakika
geçmesi gerekti. Meğer şoför, tükürürken minibüsten düşmüş.
Hani, bizim şoförlere özgü, giderken kapıyı açıp dışarı tükürme hareketi
vardır ya. Baba, dengeyi tutturamamış, tükürükle beraber, gümbürt aşagı
düşmüş. Minibüs de kontrolden çıkıp direğe bindirmiş. **