sabaha kadar ders çalışmaya çalışıyorum. sonra okduğum dandik makalede aslında anlamını tahmin edebildiğim ama sırf bilgisayarı açmak için bahane uydurduğum bi kelime görüyorum. türkçe hassasiyetli bilim insanı şahsiyet "program" kelimesi yerine ısrarla "izlence" kelimesini kullanıyormuş meğer. pek de tahmin edememişim anlamını.
derken, feysbuk imdada koşuyor ve toplamda 221 sayfa olan makaleler masanın üzerinde beni beklerken ben dalıyorum alemlere. eski sevgililer üzerinden bir resital geçiyorum. saat de ilerliyor. sonra birden nerden aklıma estiyse feysbukta çocuklar duymasın'ın havuç'u furkan kizilay'ı buluyorum. profilini gizlemediği için furkan'ın resimlerine bakıyorum. sonra içimden furkan'a "havuç kuş ötüyo mu guş hehehe" diye mesaj atmak geçiyor. engel oluyorum bu isteğime. çünkü benim ders çalışamamın sorumlusunun havuç olmadığına inanıyorum. sonra ilkokul arkadaşlarımdan birisinin adı ve soyadı tam olarak aklıma geliyor ve şıp diye buluyorum. aynı, suratı zerre değişmemiş. sonra network kısmında metu* ibaresini görüyor ve yıllar önce okumayı öğrettiğim adam karşısında ezilmek istemiyorum. havuç daha iyiydi sanki dur bakalım...
