film gayet kısa, filmin sonundaki almanların taarruz sırf görsellik olsun diye yapılmış bir çalışma bile olabilir. herkes bilir ki tanklar kurşun geçirmez!
-bu görüşler/yorumlar sadece şahsıma ait olup hiçbir şekilde bir grup, oluşum veya üçüncü bir partiyi kapsamamaktadır.-
filmde metaforik öğeler ve bunların işlenişi çok güzel.
akıl, kalp, dünyevî hisler, kurtulma azmindeki gündelik hayat insanı ve masumiyet. bu öğeler 5 farklı kişide verilmiş. ve hepsinin işlenişi bakımından çok iyi hatta çok güzel olmuş.
tank çavuşu "akıl"ı simgelemekte. tank topçusu ve de nişancısı "kalb"i, tankın top yükleyicisi ve mekanikeri "dünyevi hisler"i, tankın şoförü "gündelik hayattaki insan"ı, ve tankın en son mürettabatı olan o genç ise "masumiyet"i simgelemektedir.
kalp, başlangıçta masumiyeti sorgular ve hakikaten masum olduğunu görünce ona yaklaşır, "inancı" öğretmek/hatırlatmak ister.
akıl, masumiyeti "yoldan çıkarır". masumiyetin daha önce yapmadığı şeyleri ona yaptırtır ve bunları öğütler.
dünyevi hisler masumiyeti bayağı bir hırpalar; üzerine hırs, kin, öfke, alay, tamahkarlık duyguları ile gürler eser.
gündelik hayattaki insan da masumiyete "kendi bildiği kadarıyla" birşeyler anlatmaya, etmeye, masumiyeti yanına çekmeye çalışır.
filmde ilk ölen dünyevi hislerdir. dünyevi hisler ölünce gündelik hayatın insanı da bundan yıkılıp ölür. kalp, bu yıkımlara seyirci kalamaz ve kendisini akıl uğruna feda eder. kalp de ölünce artık kendisini dengede tutan bir şeyin ortadan kalkmasıyla akıl da "çarmıha gerilircesine" öldürülür. masumiyet, her ne kadar kirlenmiş olsa da yine filmin sonunda başka bir "masumiyet " tarafından kurtarılır. *