bir kaç hafta (belki ay) önce "Mars Fanatiği" ismiyle moderatörlük yapmış olduğum ama sonrasında tekmeyi basmış oldukları çoluğun çocuğun işgal etmiş olduğu forumunda saçma salak konuların açıldığı sitedir.
hikayeyi yazıyorum şimdi beyefendiler...
Bendeniz yazın internette salak salak dolaşırken bu sitenin forumuna ait bir konuyla karşılaştım. Baktım, fena değil gibi gibi. Girdim "Kedi Kesen Metalci" ismiyle kayıt oldum ve ilk mesajımı atar atmaz çat diye banı yapıştırdı elemanlar:
"Yazım yanlışı olan mesajı alıntılama suçundan dolayı bir günlük banı yapıştırdık. Geçmiş olsun"
Ben "Abi öyle ban nedeni olur mu lan?" diye salak salak ne olduğunu anlamaya çalışırken forum kurallarında "Hatalı mesajı bildirmek yerine alıntılamak ceza görmenize neden olur." cinsinden bir satır görünce siktir çekip siteye bir daha uğramama kararı aldım. Tabii girecek site bulamayınca ceza bitince tekrar mesaj atmaya başladım ve tekrar aynı nedenle ceza aldım. Bu sefer durumu kavrayan bünye bu meseleye dikkat ederek mesaj atmaya başladı ve bir süre sonra bana saçma gelen bir konuya ciddi bir mesaj atmamla "Gereksiz mesajlardan" bir haftalık banı yedim. (Normalde bir günlük ceza vermeleri gerekirdi. Moderatör olunca Mikail Fidan adlı baş moderatörden öğrendim ki kızdıkları mesajlara "Donanım haber mi la burası?" diyerek bir haftalık banı çakıyorlar.) Tabii ben yine bir süre daha sitede takılmaya başladım ama bu sefer Mikail Fidan ismimi beğenmedi ve "Kedi Kesen Metalci"yi "Mars Fanatiği" olarak değiştirdik.
Mars Fanatiği olarak genelde Linux bölümünde "Abi linux kurdum makinem patladı.", "Abi Metin2 pvp kuracaz freebsd beceremedik bir el at." diyen tayfayla beraber "Linux nasıl bir şey abi?" diye merak edenlere uzun uzun elimden geldiğince yardımcı oldum. Daha sonra böyle bir üyeyi gören Mikail Fidan "Gel moderatörümüz ol." diyerek samimi bir şekilde mesaj attı. Bende "iyi peki neden olmasın?" şeklinde geri dönünce mor avatarımın altında mor bir zemin üzerinde "Moderatör" yazmaya başlamıştı. Başlarda Mikail Fidan bana özel mesaj olarak konuları gönderir, "Hadi koçum şunlara bir el" derdi bende konular üzerinde çalışırdım. O zaman en gözden kaçırdığım ve Mikail'in sürekli beni uyardığı detay başlığın açıklayıcılığı idi. Mesela şöyle bir başlık moderatör tarafından düzenlenmeliydi:
-Yeni işlemci Alacağım
Aslında oldukça normal değil mi? Ancak arama motorları tarafından konuların daha kolay indexlenmesi için başlıkları şöyle düzenlemek bir moderatörün başlıca vazifelerinden biriydi:
-500 Liraya intel Marka işlemci Tavsiyesi
Kuralları bol olan bir sitede mesaj atmak zor, doğru. Ama moderatörlük yapmak kesinlikle daha zordu. Başlığında "Yardım" ibaresini kullananı banla... Yoo dur 10 mesajın altında mı değil mi önce bir kontrol et... O ne öyle? Konuyla alakasız mesaj mı? Sil banla... Hele birde ısrarla bozuk Türkçeyle konuşanlar vardı ki yoo dostum yoo... Bildiğin beş kişilik moderatör ekibi hepimiz overload çekiyorduk.
Bir süre sonra Skype'a davet edildim. ilk başlarda mikrofonla konuşacağız zannettiğim için olaya pek sıcak bakmamıştım fakat sonra sadece yazı ile haberleştiklerini görünce biraz onlarla takılmaya başladım. Başta ben girer girmez muhabbet kesildiği için "La yoksa bunlar benim bilmediğim başka bir gruba mı geçiyorlar?" diye düşünüyordum da sonra benim girdiğim grupta da bir hareketlenme oldu. Bu grupta geçen konuşmaların tamamını buraya yazmayı çok isterdim ama Mikail Fidan'a grupta konuşulanları aktarmayacağıma söz verdim. Fakat bu grupta bir hafta takılabilmek benim forumlara karşı bakış açımı çok değiştirdi. Forumda bir mafya edasıyla racon kesen ciddi abiler bu grupta üyelere nefret saçıyor "Amına koyayım senin sanki 15bin liraya bütçe toplayacak halin varda..." gibi şeylerle forumu yönetiyordu. Eee abi öyle saçma kurallar koyarsan aklı başında adam forumda durmaz veletlerle uğraşır durursun.
Bir gece Mikail Fidan "Şu konulara bir el at" diye biraz dolu bir liste attı. Erken yatmam gerekiyordu ve laptopumun şarjı bitmişti. 4.5 inç ekranlı telefonda da o kadar konu kusura bakmayın düzenlenemezdi. "Yarın bakarım kusura bakma" diye karşılık verdim ve kafayı vurup yattım. Ertesi gün moderatörlüğümün ve mesaj yazma hakkımın elimden alındığını gördüm. Sordum Mikail Fidan'a "Ne iş?" diye, o da bana moderatörlüğüme ara verildiğini söyledi. Peki dedim, iyi dedim. Forumda açılan bir konuya cevap vereyim bari diye çabalarken mesaj atma yetkiminde elimden alındığını gördüm. Skype'daki yönetici grubuna sordum "Abi niye?" diye, Recep Baltaş beni Skype grubundan attı ve sonrasında Technopat forumundaki hesabımın kökten silindiğini gördüm. Tokat yemiş gibi oldum. Vay anasını dedim... Daha sonra forumdaki yönetici odasında pek çok kişinin ziyaretçi olarak mesaj attığını hatırladım ve o ziyaretçi olarak mesaj atanların aslında silinmiş üyeler olduğunun farkına vardım. Demek sistem böyle ilerliyordu he? işi biten yöneticinin direkt hesabı siliniyordu. Vay be...
Sonuç olarak Technopat sayesinde çok iyi bir tecrübe edinmiştim, teşekkürler Technopat.