türkiye'nin bölünmesi ilerlememiz ve dünya uygarlığını yakalamamız açısından biz modern, cumhuriyetçi, milliyetçi ve iyi eğitimli türkler için şarttır. laik, demokrat, ulusçu yapıda yaşayan türklerin yoğun olduğu yerlerde; akdeniz, ege, güney marmara ve trakya'yı içeren hatta yepyeni bir türk cumhuriyeti kurmak en doğal hakkımızdır.
yalnız şu var ki ben esas sıkıntıyı sadece kekelerle de sınırlamıyorum. kekeleri zorla tutup kendi bölgelerine atsak bile geriye dinci ve arapçı akp seçmeni kalıyor ki bunların bir kısmı keke de olsa bir kısmı da türk ve geri kalan kısmı da gürcü, arap, laz, müslüman rum ve ermeni.
akp bugün en büyük desteği kafası arap masallarıyla(emevi hadisleri) doldurulan dinci, ümmetçi türk ve gayri türk seçmenden alıyor. kekeler ayrılsa bile üçkağıtçı müteahhitleri ve fanatik dinci elemanları çıkaran rize, trabzon, sakarya, düzce, konya gibi iller de ileride başımıza bela olmaya devam edecek. bu nedenle türkiye'nin apaçık gözüken türk-kürt bölünmesi değil de ulusalcı/milliyetçi, ümmetçi, kürtçü olmak üzere üçe bölünmesi daha akıllıcadır. sadece hakkari değil; rize, konya, trabzon da aydın'ın, izmir'in, tekirdağ'ın dilinden konuşmuyor. bunun anlaşılması gerek.
ulusçu olmayan ve koşulsuz şartsız teknikçi ve bilimci programın benimsenemeyeceği iller de bu birliğin dışında tutulmalı. aksi halde türk-kürt bölünmesi haricinde bir de cumhuriyetçi-hilafetçi bölünmesini kaldıramaz bu millet. ne enerjimiz ne de ömrümüzün kalan seneleri bu kavganın olumlu sonuçlanmasına yeter. 5 sene, olmadı en geç 10 sene içerisinde modern, demokrat ve laik esaslara dayalı cumhuriyetçi/milliyetçi bir ülkede yaşamayı başarırsak bu bile bütün çektiğimiz eziyete değer.
