Saat 14.00 sularında dinlenmek ve bir bardak çay içmek amacıyla uğradığım bir mahalle kahvesinde, kenarına iliştiğim masada bulunan beş adet altmış yaş üstü dedenin tartıştığı konudur.
Dedelerin hemfikir oldukları konu, askerlerin hain oldukları ve türk kanı taşımadıkları yönündedir.
Şaşkınlık içerisinde kulak misafiri olduğum ancak hiçbir suretle müdahil olmadığım bu ihtiyarlar sohbetinde, dedeler tıpkı bizim gibi klavye delikanlılığı yapmakta, askerleri suçlamakta ve o esnada ölmeyi esir düşmeye tercih edeceklerini, hararetle birbirlerine beyan etmekteydiler. Bir ara bir tanesi kıbrıs barış harekatı anılarına girişmişti ki, oradan ayrılmak zorunda kaldım, zira mola vaktim bitmişti ve işler beni bekliyordu.
ilginç bir yaşanmışlık olarak sözlük kayıtlarına geçmesini istedim.