her süper lig sezonu öncesi, hürriyet gazetesi'nde korkut göze futbolcuları tanımlar, "spor arabalardan hoşlanır", "mangal yakmak en büyük hobisidir" gibisinden cümlelerle tanımlar futbolcuları.
şahsımı korkut göze yerine koyup tanımlamak istersem, gammazladığı yazara özel mesaj atar hatta gammazlamakla kalmadığı yazara, o mesajı okuyamayacağını -keza silikler mesaj okuyamaz- bildiği halde özel mesaj atar, tam bir zerafet timsalidir bu özelliğiyle.
başlığına yazı yazan bir yazara özel mesaj atar, sonra o özel mesaja cevap veren yazara tekrar cevap verir, bu karşılıklı yazışmalar devam edince de, "beni rahatsız etmekten vazgeç" der. halbuki, yapılan işlem sadece, gelen mesaja cevap yazmaktır, sanki şahsı cevap vermediği halde, kendisine ısrarla mesaj gönderilmiş gibi bir hisse kapılır. böyle de bir alınganlığı vardır. "ben özel mesajla laf sokmaya çalışırım ancaaaaaak, benim yazdığım özel mesaja cevap veren kişi, beni rahatsız etmiş sayılır" mantalitesindedir... velhasıl, size özel mesaj atarsa sakın cevap yazmayın keza "beni rahatsız etmeyi bırak" gibi tuhaf bir cevap alabilirsiniz...
müthiş bir türkçe yeteneğine sahiptir. hatta türk dil kurumu başkanlığı teklif edilmiş ancak, "kadrolaşmaya hayır" diyen yürekli bir insan olduğundan kabul etmemiştir. bağlaç olan de/da eklerini ayırmaz, muhtemelen klavyede bu ekler konusunda problem vardır, tam bu eklere gelindiğinde space tuşu çalışmaz. "beğenmek" kelimesinde ise, kendisi ısrarla "ğ" harfine basmasına rağmen, klavyeden bu kelime "beyenmek" olarak çıkar. özel isme gelen isim çekim ekleri sınıfına dahil olan hal ekleri ve ilgi eklerini kesme işareti -'- ile ayırmaz muhtemelen tam bu eklere gelindiği sırada klavyede yine bir arıza çıkmaktadır, bu arızayı iki farklı yöntemle bertaraf eder, öyle de pratik çözümleri vardır ya bu ek sanki özel isme gelen bir ek değil de, bir bağlaç, bir kelime gibi ayrı yazar -örnek: istanbul un- ya da hiç ayırma gereksinimi duyulmaksızın bitişik yazar -örnek: istanbulun-. aslında kendisi türkçeye müthiş hakimdir, yoksa bu kadar türkçeye hakimiyeti olmasa, nasıl gammaz olabilirdi ki? yok, klavyede problem yoksa sırf başkalarıyla -buradaki başkaları nitelemesi, moderasyon için değildir- ahbap-çavuş ilişkisi olmasından mütevellit, gammaz olmuşsa da, bu; moderasyonun ayıbıdır. ancak iyi niyetli düşünüyoruz, imla, noktalama işareti yanlışlarını tamamen klavyesine bağlıyoruz. sorunun klavyeden kaynaklandığı, adli tıp kurumu tarafından verilen bir raporla belgelenirse, kendisine klavyenin en kralını alacağımdır, yok kendisinden kaynaklanmakta ise, en güzelinden 6. sınıf dil bilgisi kitabı.
yazıya korkut göze gibi başlayıp, paleface gibi bitirdiğim için, başlığına girilen son 3 entry'nin sahibi olmamdan dolayı ve kendisini başlığı altında sert ancak doğru olanları söyleyerek, bel altına vurmadan eleştirdiğim için kendisini müthiş derecede rahatsız etmiş bulunmaktayım.
bu kadar uzun, gereksiz ve saçma sapan olan entry'yi bir ihsan yıldırım espirisi ile bitirmek isterim.
* bu başlık da çok sevgili yazar, müthiş gammaz ümit asyon'un...
- ihsan bey, imitasyon olmasın o?
* tuhaftır, gelinim pelin de aynı şeyi söyledi ama, hiç "imit" diye isim olur mu allah aşkına?