bu adamın suçu neydi biliyor musun yiğitciğim? tek suçu oğlunun madene gitmesine izin vermekti. türkiye gibi bir ülkede oğlunun alın teriyle, içinde gram haram bulunmayacak şekilde para kazanmasına izin vermekti. şimdi o adam, karısıyla beraber, bir barakada, belki senin aylık jöle masrafın kadar bir parayla ömürlerini tüketecekler. sen tiyatroya gidememişsin ama, belki onlar yakmak için komşularından odun alacaklar. yemek isteyecekler.
bize masal anlatma yiğitcim. biz biliyoruz senin ne mal olduğunu. sizin gibilerin, ne paralar karşılığı kalemini sattığını. biz biliyoruz kimin boğazın üstünde viskisini yudumladığını, kimin yerin altında sularla doldurduğunu ciğerini. biz senin de ciğerini biliyoruz! bize masal anlatma.
daha hala fakir edebiyatı mı yapıyorsunuz lan siz? geçti o devirler aslanım. eskidendi onlar. şimdi seccadeli zenginler, tespihli züppelerle dolu etraf. sizin gibiler varken, hayat kadınları bile ahlaklı görünmeye başladı gözüme. siz varken aziz nesin gibiler bile daha müslüman görünür oldu gözümüze. sakıp sabancılar bile daha bizden, daha fakir görünür oldu.
siz her şeyde olabilecek en haksız tarafsınız artık yiğitcim. o yüzden kimse yemez artık bunları. geç kaldın çok.