varsayılan haline gelen haber ve bilgilerdir. hatta seviye o kadar düştü ki, geri zekalılara hazırlanmış demek lütuf gibi kaldı. haber ve bilgiler adeta kusmuk, balgam, sümük kıvamında ülkemde.
sebebi belli arkadaşlar, iktidar-muhalefet kavgasında değiliz artık. artık kavgamız şu: tek başına hayatını idame ettirebilecek, nitelikli insanların niteliksizler, becersiksizler iktidarı ile mücadelesi. bir bakın, iteklenerek bir yerlere getirilmiş insanların demeçlerine, icraatlerine bir bakın. bu kadar zamandır ne yapıyorlarmış kikim olsa yapar mantığıyla ele geçirilen yerlere bakın. tübitak diyeyim siz gerisini getirin. allahın izni, imanın gücüyle insan birçok işin üstesinden gelir tabii, ama teknik bilgiye sahip olamazsınız. politika yapabilir, lafı eğip bükebilirsiniz. hatta vicdanınız, o büyük imanınız elveriyorsa bunun sizi allah katında kurtardığını da düşünebilirsiniz. ama doğa kanunlarını kandıramazsınız, doğa insan zihni gibi manipülasyona açık değildir, allah ın takdiri işte; siz istemeyince ya da siz söylediniz diye su akmayı durdurmaz. şehirlerin doğal su kaynaklarının inşaatlarla azalması, hava kirliliği, gürültüsü, trafiği siz görmezden gelince yok olmaz.
artık tablolara sizin şaşı bakarak gördüğünüz resmi görmeye çalışmaktan yorulduk. siz de karaya vuracaksınız elbet, hayatta gerçeklerden daha kuvvetli ne var ki zaten? istediğiniz kadar gündem değiştirebilirsiniz, istediğiniz kadar gerçekleri eğip bükebilirsiniz, istediğiniz yeri ve kaynağı hortumlayabilirsiniz, istediğiniz muhalefetin sesini kesebilirsiniz. ama gördük bazı şeyleri, sınıra dayandınız artık. sizi idare eden üst akılların da maymun gibi oynayacağı insanların bu ülkede rahat at koşturduğu günlerin de sonuna belki çok ağır adımlarla ama, geliyoruz.
ne var biliyor musunuz? elinizdekileri kaybetmemek için hedef saptıracaksınız, tepkisiz kalacaksınız. ülkenin ateşe atılmasına, bölünmesine, iç savaşa girmesine falan ses çıkarmayacaksınız. bu kabak gibi ortada. şayet ses çıkmıyorsa bu, sizin ne mal olduğunuzu görenlerin sizin de yapamadıklarınızı idare edebilmek için kitlesel olarak yapabildiği tek eylem olduğu içindir. artık söz bitti, eylem bitti, eşyanın tabiatını olabildiği kadar geciktireceksiniz. ama siz de *sike sike işleri ehillerine teslim edeceksiniz. çünkü yapamıyorsunuz, manipülasyon dışında yapabildiğiniz tek iş bile yok.
ne yapabileceğinizi sanıyorsunuz ki, zeytin ağaçlarına çaresizce ağlayan insanları terörist diye etiketleyebileceğinizi mi? yoksa bu tabloyu unutturabileceğinizi mi?