fiziksel olmasa da psikolojik etkileri olan piçliklerdir, hayvanlıklardır. daha ağır bir başlık bulamadım ama olsun burada dillendireceğim bu saçmalık ve utanç abidesini. üzerinden yıllar geçmesine rağmen hatırladıkça magma katmanına inip götümü artık hayattan beklentisi kalmamış serkeş, berduş zebanilere karalar bağlayarak siktiresim geliyor.
yaşlar genç, ateşli zamanlar. aylardır beraberiz hatunla ama öyle ilk tanışılan gibi biri değil bu he. bildiğin zıpçıktı amk. fırlama resmen. zaman gelmiş benim doğum günüme. öyle özel bir şeyler de seven biri değilim. kendi aramızda ufaktan kutladıktan sonra yaptık yaramazlıklar falan saat gece biri buldu yatalım dedik. dedik demesine de, o kadar oynaşmaya at olsa dayanamaz lan. ucu bucağı belli olmayan düz ovalarda gün görmemişçesine boşalırdı, hey yavrum be.
döndü arkasını yattı ama ben kendimin seneler önceki azmış ergen halime milyonlarca ışık yılı fark attım yani. kendimi tebrik ettim lakin bu konuyu düşünmem kısa sürdü zira beynimdeki tüm kan vakum gibi çekildi amk. iki üç sırnaştıktan sonra hadi prezervatif al da gel diye fısıldadı. ''lan ne prezosu amk, gecenin bu saatinde en yakın nöbetçi eczane buradan iki mil ötede'' dedim. ''amk'' demedim ama şimdi aklıma gelince sinirlenip gaza geldim. geri çekilirim, başka yöntem kullanırım hatta anam-babam ölsün geri çekilirim dediysemde ikna edemedim.
o erekte halimle nöbetçi eczaneye bakıp evden çıkışımı hatta ilk 100 metremi hatırlıyorum da, usain bolt görseydi ağlardı yemin ediyorum. o gece es kaza caddeye bakan naif bir insan, koşan bir tripot gördüğüne yemin edebilir. eczaneye nefes nefese girip tempolu koşmaktan çatallaşan sesimle herkesin gözü üzerimde aldım çıktım. kapıda yaklaşık on saniye soluklandıktan sonra abartısız dakikalarca koştum amk. eve geldikçe heyecanlanıyor, heyecanlandıkça kişniyor ve sakinleşmek adına cebimde taşıdığım küp şekerleri tek tek ağzıma atıyordum.
amk zaten akdeniz şehrindeyim yanıyor ortalık, gece olsa da nemi vuruyor. hep nem zaten amk. altta şort üstte sikindirik tişörtle bile olsa sol ciğeri yolda bıraktım gelirken lan. mal herif ne acele ediyon işte, beş dakika önce başlasan ne olur sanki sevişmeye. zaten ya görmemişten ya da abazandan korkacaksın amk. hanımlar beyler eve vardım varmasına da bununla kalır mı? piçlik buradan sonra başlıyor. keşke bu olsaydı da bitirseydim burada.
alnımdan akan terler götüme kadar inmiş kendimden geçmişim, götüm başım dağılmış odaya baktım. bir yandan da prezervatif kutusunu, jelatinini falan parçalıyorum amk. bizim zıpçıktı yok ortalıkta. lan fantezi gerçekleştirilebilecek her yere baktım yok amk. en son salonun ışığını açtım.
sürpriiiiz
nasıl oldu, büyü mü yaptılar ne bok yediler bilmiyorum ama arkadaş çevrem, onunkiler, sınıftakiler falan bütün herkes orada. ben elimde hayvanlar gibi parçaladığım bir kutu prezervatifle onlara o kadar anlamsız bakıyor olmalıyım ki herkes sustu, bir 10 saniye rahat bakıştık yarak var gibi. yüzümde sikko bir ifade var ama düzelmiyor, elimde parçalanmış jelatin ve kutu, aşağı sarkan bir kaç prezervatif, mahçupluğun verdiği utançla yarım erekte olmuş bir dalga. tanrıların laneti şu an üzerimde olsun helak olayım, ben böyle bir derde göğüs germiş değilim lan. nefesi duyuluyor her bir canlı formunun. fırlamaya gözüm kayıyor, böyle bir sırıtma görmedim ben. belanı siktim der gibi. tabii ne oldu sonra, bir şey olmamış gibi odadan çıkıp üzerimi değiştirip geldim ama eminim o günden sonra çok taşağım döndü ortamlarda.
o zamanlar sevgilim olan zıpçıktı, seni iki buçuk yıldır ne görüyorum ne soruyorum. bunun acısını bir gün çıkarmaya yemin ettim. tamam komikti ama kötü lan piç. eğer burayı okuyorsan silahlanıp sığınağa geçmen senin için iyi olur. adios.