faşist düzlük avrupa'nın rasist yüzünü gördük pasif takılıp ürktük
nazilere özgürlük veren avrupa; teröristleri hadi yakala git!
skandal yaratır iskandinav, tıkandı bak yol bok gibi.
provake ol sıradaki kim ''bush'' gribine de bir çare,
sıradaki biz kuş gribi bahane.
handikap çok,
her taraf blok,
tıknefes olduk aydınlık yok
fenası var beteri bol aynı bok,
barışın olduğu her yer gene de kof.
kim duyarlı, kim uyanmış, kim kurallı, kim yalanmış?
hiç kimse yüzde yüz masum değil, hiç kimse yüzde yüz suçlu değil.
tozpembe barış hayallerine birkaç satır da benden eklensin;
din, dil, ırk ayırmadan gençler kenetlenip, sulh u bilsin.
hatırla, kalender olan gönül envayi çeşit yoktu bu memba kuru, suya bel bağlayan erkek bir gün kefenini giyer ya da bir çulha...
(parçanın tamamı)
şimdi bakın; bu adam burada bir şeyler anlatmaya çalışıyor.
rap'in amacı size zevk vermek değil. asıl amacı, gerçekleri götünüze götünüze sokmaktır.
gidip drake, lil wayne gibi (sex, money, power) olayına tama ederseniz tabii ki rap'ten bir bok anlamazsınız.
rap düşünen beyinlerin müziğidir, yaşam tarzıdır.
ezilmekten, hor görülmekten, haksızlıktan zevk alan mazo-kapitalist insanların değil; bunlara baş kaldıran bilinçi, aydın, ufku geniş insanların sanatıdır.
bakın bu adam rapper diye geçiyor, tıpkı drake falan yeni nesiller gibi. size garanti veriyorum adamın müziğine bayılacaksınız. ''oohaa'' diyeceksiniz ''ben bundan sonra rap dinleyeceğim''... bunu dediniz.
aradan bir kaç gün geçti; adamın her şarkısını dinlediniz, artık yeni yeni sanatçılar keşfetmeye başladınız youtube'dan.
sıra sıra bunları bulacaksınız; kanye west, lil wayne; ara sıra rihanna falan çıkacak ''rihanna rapper değil ya'' diyeceksiniz. sanki şuan dinledikleriniz rap'miş gibi... neyse akon falan tarzında sanatçıları buldunuz. bütün bu çöpleri dinlediniz..
sonra durun! büyük ihtimalle 50 cent'i gördünüz...
işte şimdi işler değişmeye başladı. eğer normal bir insansanız (yani pop körü, yeni jenerasyon kölesi vs. değilseniz) 50 cent ile devam edersiniz. 50, kırılma noktasıdır. çünkü yavaş yavaş sizi yer altına sokmaya başlamıştır.
onunla birlikte beyzbol sopası, muşta, basketbol, bıçak, silah, kavga, fakirlik gibi kavramları tatmaya başladınız.
eğer malsanız derhal kapatıp; ''rap'in amınakoyim ya en iyisi ben irem demirci dinleyeyim'' dediniz.
gerçekleri duymaya daha fazla katlanamıyor, aşk ve şehvet konulu müzikler dinlemek istiyorsanız açıp rock dinlediniz.
sonuçta eğer realist bir insan, amacı olan idealist bir insan, öğrenmeyi seven, bilen, bilmenin erdem olduğunu bilen biriyseniz 50 cent levelini de atlarsınız. çünkü 50 cent de tam olarak bir rapper sayılmaz. in da club gibi boktan bir lirikaliteyi seversiniz ama yine 50 cent'in; many men şarkısını beğenmezsiniz. eğer işler böyleyse bırakın rap'i.
many men ile in da club arasındaki 12 mm'lik çizgi; rap'in eşiğidir bana göre. kurşunlar sıkılmaya many men ile başlar asıl. asıl yer altı orada işlemeye başlar. altın sarısı, mor, koyu kırmızı renkler; many men ile görülür. in da club da her şey mavi beyaz'dır. (renklerden pek de bir şey anlayacağınızı zannetmiyorum ama bu böyle)
50 cent bitti yerini the game aldı, o bitti eminem falan sikko isimlere daldınız.
bu kadar araştırmayı yapma yolunda giderek eksildiniz ve hikayenin başında 10 kişi başlasa 2 kişi kalmıştır devam eden.
bu iki kişi;
nwa, westside connection gibi ''gangsta, crew'' gibi grupları keşfettiniz. bahsettikleri ve yaptıkları gerçekten ilham verici geldi. siz de tarz falan değiştirdiniz ''poser'' misali.
türkçe çeviriler falan derken bir anda tupac, nas gibi efsanelerin parçalarındaki varoşluğu tattınız. işte bu acı içindeki haykırışlara kulak verdiyseniz, devam edersiniz dinlemeye. yok bee, bunlar da rap mi? soulja boy daha güzeldi derseniz, gidin pop sizi bekler.
eminem'in rihanna malıyla yaptığı monster'ını dinleyip buna rap diyen mi dersin, wiz khalifa'nın young wild and free'sini dinleyip ''ooo işte rap bu'' ya diyen mi dersin... bunlar rap değil, bunlar zevk.
bunlar rapper değil. bunlar para için kafiye düzen, para için sizi boş hayallerde yaşatan, uyuşturucu, seks gibi nerede ne bokluk varsa aklınıza sokmaya çalışan sanatçılardır. cidden, yaptıkları işler güzeldir aslında çoğunun.
mesela tyga. switch lanes parçası, the game ile düet;
bu parça alayını siker atar şimdiki yeni nesil müziklerini. baştan sona ezbere biliyorum. kafiyesi, şivesi, ritm, ses, her boku hoşuma gidiyor. ama... ne anlatıyor? koca bir hiç.
gelelim tupac'a (en büyük örnek olduğu için buradan gidiyorum)
müzikalitesi nasıl? bir tyga değil. hatta switch lanes'in yanından geçemez bu parça, müzik bakımından. bok gibi bir ritm. bok gibi, çizgi film gibi bir tempo. ama neler yazıyor? ne anlatıyor? işte olay bu. oku.
Cops give a damn about a negro
pull the trigger kill a nigga he's a hero
Give the crack to the kids who the hell cares
one less hungry mouth on the welfare
First ship 'em dope & let 'em deal the brothers
give 'em guns step back watch 'em kill each other
It's time to fight back that's what Huey said
2 shots in the dark now Huey's dead
türkçe;
zenci birisi polislerin sikinde değil.
tetiği çek, bir zenciyi öldür ve ''o bir kahraman''
Çocuklara uyuşturucu ver kimin sikine takıyor ki..
refah için bir boğaz daha eksilir.
Önce onlara uyuşturucu ver sonra bırak birbirlerini yesinler.
silah ver onlara ve aradan çekilip birbirlerini öldürmelerini izle
''Artık karşılık verme zamanı'', Huey böyle demişti
2 el sıktılar karanlıkta ve ''Huey ölü şimdi''!
----------------------------- switch lanes, tyga?
Pull up at the barber shop, chop off the top of the Phantom
Bitches screaming A, we ain't nowhere near Atlanta
Maybe she a rockstar, maybe she a sinner
Fucking with them lottery boys, now she a winner
I'm all in that Virginia, I mean that vagina
Get lost in that pussy, nigga you will never find her
Eat it like lasagna, eat it like E-Honda
Shout out my nigga Breezy, and beat it like Rihanna
türkçe;
berbere çekip phantom'un üzerini kestirin (berber dediği araba modifiyecisi, üzerini kestirmek; arabayı üstü açık yapacak)
orospular ''a'' diye bağırıyor ama burası atlanta'ya yakın bile değil
o belki bir rock yıldızıdır, belki bir günahkar
piyango erkekleriyle sikişti şimdiyse o bir kazanan
virginia'nın içindeyim, vajinayı kastediyorum
amın içinde kaybol zenci, kızı bulamayacaksın
onu lazanya gibi ye, e-honda gibi, (e honda, street fighter'daki sumocu)
adamım breezy diye bağır ve rihanna gibi döv!(breezy: chris brown)
şimdi ikisine de baktığımızda, dinlediğimizde, sözleri anladığımızda; yeni nesil rap'inin müzikalitesinin sikeceğini, ancak eski nesilinse duygularının sikeceğini görüyoruz. ingilizce bilmeyen bir halk olduğumuzu düşünürsek genel itibariyle, rap'ten bir sik anlamamamızın nedeni de ortaya çıkıyor. bunun için türk sanatçılar var yavrum, onları dinle.
bak saian;
Adım Amadou Diallo, tam on dokuz kurşun yedim,
Yargısız infaz gördüm, çünkü ben bir göçmenim.
Sivastaydım katledildim, Halepteydim terk edildim,
Maraş dersim üstünde dumandım sebebi Irk ve Din!
Her nasılsa mizacınız hem demokrat hemde Nurcu,
Benim failim hala meçhul, adım Uğur Mumcu!
Anadolu'ydum insanlığa bir çocuk doğurdum.
Kan mevsimindeydik adını MUSTAFA KEMAL koydum.
Ses gelir derinden, kompradorlar kavrar belinden.
Birleşirsek sesimiz oynatır dünyayı yerinden.
Lümpen boş boğaz, dil kanas, bas tam gaz randıman.
Ozanın sazı devlete tırpan olur, kazan kaldıran.
Bozkır'da baldıran, çocuğa saldıran göt veren şebek,
Her boka alkış tutmak demek Liberal siyaset demek.
Sendikaları kapatan, vatandan bahseden sonra satan,
Uyuşturucuya çanak tutan, dört mevsim kar yağdıran.
Emekçinin evinin dört duvarı çıplak kiremit,
Evine ekmek alacak meydanlarda sisteme direnip!
Dizlerinin üstünde yaşamaktansa, ayakta ölmek yeğdir.
Hayatımın filmi nedir? 71, bir avuç dinamit.
Kapital iktisat, yök'le rtük düştü bir de medya,
Tertiplenen oyun sahnede, türü de tragedya.
Lokavt bir hak değil garabet çekip grev halayı,
Basın kime yarandı siktir, iş birlikçi alayı!
türkçe altyazılı, kadın fransız. amacı belli. ideolojisi belli. ''rap işte hızlı hızlı laflar falan'' deyip buruşturup çöpe attığınız sanatın aslı budur.
bunlar sadece bir kaç örnek. zaten araştırmayacak kadar hissizseniz, hiç dinlemeyin boş yere.