bir kaç saat önce başıma istemsizce gelen hadise. 3 senedir görmüyordum. benden ayrıldıktan yaklaşık 2 ya da 3 ay sonra bir önceki sevgilisine dönüp evlendiğini gayet iyi biliyordum ama. gözümde şerefsiz ibnenin tekiydi. 'ayy cınım ya, ayrıldığın kişi hakkında tek kötü laf etmeyeceksin, azıcık karakter sahibi olacaksın!' diyenler sağa ayrılsın. bence bu nasıl ayrıldığınıza göre değişir. canınız yanmadıysa, taraflardan biri şerefsizlik yapmadıysa elbette saygısızlık yapmayacaksın vakti zamanında bir şeyler paylaştığın insana. ancak şuanda bunları yazarken en ufak bir suçluluk duygusu hissetmiyorum. olmaması gereken bir yerdeydi. onun çalıştığı hastaneye adımımı atmıyorum 3 senedir. karşılaşabileceğimiz alışveriş merkezlerine gitmiyorum. görmemek için gerçekten elimden gelen her şeyi yapıyorum. çocukluk arkadaşımın annesi ameliyat oldu bugün bir başka hastanede. onu ziyarete gittim. daracık, dönerek çıkan merdivenlerden çıkarken ben yanımdan biri indi. yüzlerce kişiden biriydi. herhangi biri de olabilirdi. 'lan?!?' dedim. sonra 'oha yok artık!!' dedim. döndüm peşinden bir kaç adım attım. sahiden de oydu. bir an boş bulundum, arkasından seslenecek oldum. sonra dedim ne yapıyorsun kff, mal mısın? ne diyeceksin, 'senden nefret ediyorum lan! Allah belanı versin, öl geber. bi tane mutlu günün olmasın lan!' bundan başka söyleyecek bir şeyin var mı? yok. o yüzden seslenmenin bir anlamı olmadığına karar verdim. derken o bir arkadaşıyla karşılaştı, konuşmak için durdu. ben de durdum tabi. bombok görünüyordu. tam bir embesil gibiydi. kilo almış, saçı başı birbirine girmiş. üzerinde forma üstüne bir kaç beden büyük. lan dedim, benimle birlikteyken de bu kadar kötü mü görünüyordu yoksa sahiden evlilik mi yaramadı. tam ben hastane kapısına yaslanmış suratımda dünyanın en şaşkın ve mal ifadesiyle bunları düşünürken pat diye baktı, nasıl dönüp içeriye kaçtım bilmiyorum. filiz akın gibi başlayan koşum, maraton koşucusu gibi sonlandı. kendimi bir anda arkadaşımın annesinin yattığı odada soluk soluğa buldum. gizli bir şey yaparken yakalanmanın verdiği suçlulukla nefes nefese kalmış bir şekilde. işte bu kadarmış. 1 senemi geçirdiğim, benden ayrılmamak için salya sümük ağlayan insan, ayrıldıktan bir kaç ay sonra eski sevgilisine dönüp bir kaç ay içerisinde evlenmiş. ve yıllar sonra oldukça sokunduruk ve saçma bir şekilde karşılaşmışız. ne kadar anlamsız ve bomboş lan. elini tutuyorsun, sarılıyorsun, birlikte uyuyor, birlikte bir gelecek hayal ediyorsun. sonra kokuşuk bir hastanenin eski püskü merdivenlerinde kocaman cüssesiyle yanından geçip gidiveriyor ve senin için hiç bi şey ifade etmiyor. hayat da böyle sokuk bir şey.