ortaokulda bir müzik öğretmenim vardı*.adam bildiğin gay*,çok da rüküş bir adamdı,beyaz bir ceket giyerdi en garsonisinden pembe de bir kravat takardı tazmanya canavarlı,bugs bunnyli.lisede bir gün bütün okul dizilmişiz bekliyoruz ki istiklal marşı okunacak ardından 1 dakikalık saygı duruşunda bulunacağız ve mutlu mesut sınıflarımıza geçeceğiz.töreni de sabahtan aradan çıkarmayı planlamış olacaklar ki edebiyat öğretmenleri filan sırayla çıktılar kendi yazdıkları yazılar şiirler filan okudular.daha sonra müzik öğretmeni şu şekilde anons edildi "yeni müzik öğretmenimiz mahmut" tabi heryerden fısıldaşmalar homurdanmalar yükseldi "kim acaba,yakışıklıdır inşallah" gibilerinden.dikkat kesildim ve öğretmen kalabalığının arkasından insana benzeyen ve palyaçolukla geçimini sağlayan penguen gibi bişi çıktı.o anı anlatmak imkansız,o lüle lüle saçlarını asice sallayışı*,o kara kara kaşlarını oynatışı**.o "ses veriyorum çucuklar" deyişi* bulunduğum yerden kopup fin adalarına uçmama *hayati faaliyetlerimin durmasına,beyne giden kanımın yönünü şaşırmasına yetmişti.salyalar saçarak gülüp domino taşı gibi yığıldı bütün arka sıra.müdürün ikazlarıyla ancak toparlandık ve güç bela okuduk istiklal marşını,ama sonrasındaki saygı duruşu hayatımın en zor 1 dakikasıydı..karın kaslarım ağrıdı,kafamı eğdim yerdeki çakılları saydım,kendimi çimdikledim,2 damla çiş kaçtı kendimi kasmaktan ama şanslıyım ki osurma-sıçma evresine geçmeden bitti 1 dakika.kazasız belasız atlattık saygı duruşunu..bu da böyle bir anımdır..back to real..