aşikar olan şu gerçeği unutmamak gerekir. toplumun hangi bireyi idam gibi bir gücü elinde tutmayı hak edecek kadar temiz, zeki ve masum? hiç uzatmadan söyleyebiliriz ki, hiçbirimiz. biz insanlar kolayca yanılabilen varlıklarız. bu yanılabilirliğimiz ile hiçbir suçu telafi edilemez bir ceza ile cezalandırma lüksüne sahip olmamalıyız. yanılma payımızın olmayacağını düşünecek kadar kibirli olmamalıyız.
idam gelsin diyorlar, efendiler pek bir eminler yargılarından
gün gelir suçlanırlar, feragat edecekler midir itirazlarından
ilginç olan bir diğer gerçek ise şudur: idama layık görülen insanların ezici bir çoğunluğunun (bu insanların gerçekten iddia edilen suçu işlemiş olduğu farz edilecek olursa) bu eylemi gerçekleştirmesinde o kişinin içerisinde yaşadığı toplumun rolü göz ardı edilemezdir. kabul etmesi zor ama işlenen idamlık suçun sorumluları arasında neredeyse her daim söz konusu toplum da bulunur. yani idamın icra edildiği toplumlarda toplum kendi suçu nedeniyle birini öldürür.
insan nedir, içerisinde yaşadığı toplumun bir meyvesi değilse
idam nedir, toplumun kendi suçunu örtbas etmesi değilse