Halkına çok fazla güven ve sevgi duyması. Sandı ki bu halkın her bir bireyi, neler olduğunu iyice anlayacak, kavrayacak, Atatürk'ün koyduğu başlangıç noktası kabul edilebilecek aydınlanma ve ilerleme planını sırtlayıp aynı coşkuyla ileri taşıyacak. Maalesef halkımızı tam analiz edememiş, ama onun için de bir şey diyemiyoruz, o sıralarda bir kurtarıcıya ihtiyacı olan halkın bugünkü gibi iPhone 6'ları yoktu, yani hem götlerini yayıp hem de bu ülkeye, cumhuriyete laf atma lüksüne ve götverenliklerine sahip değildiler, o yüzden atatürk'e %100 inanmış görünmeleri çok kolay olmalı.
ikinci Dünya savaşı sonrası Almanya'yı, Japonya'yı, israil'i düşünün...işte Atatürk, Türk halkını da bu ulusların insanları gibi sandı: Çektikleri acılardan, yaptıkları hatalardan çok büyük dersler çıkaracaklar ve aklın ışığında kendilerini geleceğe hazırlayacaklar. Maalesef, o ülkelerin onda biri bile olamadık. Nazi dönemine dönmek isteyen kaç Alman var? Savaş isteyen kaç Japon var?
Atatürk istese çok rahatlıkla, Esad, Saddam olabilirdi, hatta belki de en sevilen diktatör olurdu...olmadı...
içimizde ne çok hain varmış meğer, insan düşündükçe o cefakar şehitlere, Atatürk'e, sırtında tonlarca silah taşıyan dedelere, kağnı çeken anneannelere daha bir üzülüyor. Bıraksaydınız da bu kancık tohumları ingiliz Yuman sömürgesi altında yaşasalardı keşke.