kadın erkek eşitliği kavramı varlık üzerinden hedef alır, kişilerin cinsiyeti üzerinden değil. yani insan üzerinden temel hakları her iki tarafta da sunar. önce bu hak konusunu geçelim. eşitliğin amacı zaten toplumda bireyleri eşitlemektir bir nevi, böylece farklılıkları ortadan kaldırmak, eşitsizliğin toplumda yarattığı adaletsiliği gidermektir. kadın erkek eşit değildir. erkek erkeğe de eşit değildir. hatta insan insanla da eşit değildir. zaten bazı ideolojiler temel sorunu bu eşitsizlik olarak görüp tamamen eşitliği ele alan ideolojiler kurmuşlardır. bu durumda erkeğin üstünlüğü, yada kadının alta olması tamamen üçüncü dünya görüşüdür. fiziksel kuvvet gücü ne kadar temsil etse de, ve fiziksel güç erkeğe üstünlük verse de bir erkek aslanla fiziksel olarak savaşamaz. o zaman aslanla erkelerden daha üstündür. yada bazı hayvanlar erkeklerden daha üstündür diyemeyiz. ancak işin içine zeka girince insan aslanı öldürecek silahlar yapabilir. yani ona hükmedebilir. burada erkeğin fiziksel yönü değil beyni onu güçlü yapmıştır. yada üstün. bunun gibi kadının fiziksel yetersizliğine de üstünlük veya alçaklık tanımı getirmek gereksizdir. dediğim gibi, kimse eşit değildir. bir baba fiziksel olarak çocuğundan güçlüdür. baba çocuğundan üstündür demek gibi bir şey bu. yada babasını fiziksel olarak yenebilen bir çocuk babasından üstündür demekte. eşitlik dediğim gibi, evrende kişiler arasında olan eksiklik yada fazlalıkların dengelenerek, bunun sağladığı adaletsiliği gidermek kurulan bir durumdur.