yırca köyünde 6000 zeytin ağacının kesilmesi

entry69 galeri
    43.
  1. bir Aydınlı olarak biliyorum ki, bizim oralar için zeytin yaşam demek. Meyvesi yemek demek, yağı su demek, yağından kalan posası yakacak demek. Ben dedemin ağaçları okşadığını, sevdiğini, onlarla konuştuğunu bilirim. Paraya pula tapanlar bilmez onun değerini. Ondan muhtarın ağlaması canlı yayında. 6000 ağaç demek neredeyse bir köy demek.

    gelelim santral ihalelerine... santral ihaleleri genellikle israil menşeli firmalara veriliyor. Hesler, jeotermik santraller gibi... ilk başta arazi sahipleri satmaya ikna ediliyor. Ekili, biçili arazilerin m2sine olmayacak rakamlar telaffuz ediyorlar. Bilinçli ve geçimini araziden elde eden toprak sahipleri de çıkmakta direnirlerse, devlet istimlak kararı çıkarıyor topraklar için. Ama önceden arazi sahiplerine tek tek yazı gönderiyorlar, projeden ötürü arazilerinizi satın diye. Aynen yol geçen araziler gibi... Yani insanların hukuken ellerini kollarını bağlıyorlar, güzellikle olmazsa zorbalıkla alır ama alır diyorlar.
    Amaç belli zaten. Taaa köy enstitülerinin kapatılmasına kadar dayanıyor bu politika. Devlet kendi eliyle Köylüyü bilinçsiz, cahil, gidişattan bihaber hale getirdi. Çiftçiyi kendi tohumunu bile üretemez, hep tüketir hale getirdi. Gittikçe fakirleşen ve tarımın para etmediğine kanaat eden insanlar da, bir nevi açık cezaevi olan fabrikalarda, madenlerde hiç parasına çalışacak hale geldiler. Gönüllü köleler yani... Neden? çünkü ekilen biçilen para etmiyor. Neden? üreticinin ürettiği elinde kalıyor; devlet üretim olduğu halde, ithal ediyor buğdayı, şekeri.

    Yani zeytinlikleri kesince, o santralde çalışacak çok ara eleman çıkar o köyden, ondan kesiliyor o zeytin ağaçları özetle.

    israil demişken... Ekili toprağı bizim Çukurova kadar olmayan kurak israil artık tarım devleti, biz artık değiliz. Ondandır belki de bu kıyımlar.
    0 ...