Sinavın asıl amacı da budur. Insanların mutlak bir varlıga inanmaları/inanmamaları sürecinde yaptiklaridir. Allah kaderimizi bilir diyoruz. Ama kaderin senin elinde olduğunu da unutmamak gerekir. Yani bir suru yanlis yapipta kader iste demek yanlis bir davranış oluyor kısacası.
Peki o zaman nicin yaratildik? Bu soruyu insan kendine sorabilir değil mi? Peki bir günes, bir yıldiz, insandan baska herhangi bir varlik bu yetiye sahip midir? Tabii ki de değildir. Demek oluyor ki, bu sorunun cevabını arayan insanoğlu, kendi varlığını istediği sahada kullanma konusunda serbest bırakılmış; bir arayış içinde ve bu konuda bir imtihana tabi tutulmuş.
Bu imtihanı kazanmanın tek yolu, sorunun cevabını bizi yaratandan öğrenmemizdir. Bu noktaya varan insanlar gerçeğin kapısını çalmış olurlar.
Ben cinleri ve insanları, ancak bana ibadet -kulluk- etsinler diye yarattım. ( Zâriyât Sûresi, 56)