nasreddin hoca

entry103 galeri video1
    72.
  1. Türk mizah sanatının en eski örneklerinden sayılan Nasreddin Hoca öykülerinin yüzyıllar öncesinden kalan ilk versiyonlarında, ana tema cinselliktir. Nasreddin Hoca üzerine çalışan araştırmacılar, ilk dönem öykülerindeki cinselliği halk düşünce ve felsefesinin gerçekçi ve sınırlama konmamış bir ürünü olarak niteliyorlar. Bu şekilde öykülerin kaydedildiği ve 16. yüzyıldan kaldığı sanılan elyazmalarından biri, Hollanda’nın Groningen Üniversitesi Kitaplığı’nda (Cod. Gron. a g 8) saklanıyor. Yazmada bulunan 75 öyküden bir kısmı, cinsellikle ilgili. Metin ilk kez, K.R.F. Burill tarafından bilimsel bir dergide, orijinal dili ve bugünün Türkçesi’ne uyarlamasıyla birlikte yayınlanmıştı (Archivum Ottomanicum, Tomus II, Anno 1970). Günümüzde de rahatça anlaşılabilecek bir dille yazılmış olan bu fıkraların bazılarını, çok küçük değişiklikler yaparak veriyoruz:
    *
    “…Nasreddin Hoca, bir gün Sivrihisar’da vaaz ederken demiş: “Müslümanlar, bu Sivrihisar’la Karahisar’ın havası birmiş”. Dinleyenler, “Neden?” demişler. Hoca, cevap vermiş: “Orada da s…..e t…..m beraberdi, gördüm ki burada da beraber”.
    *
    Nasreddin Hoca, bir gün vaaz ederken demiş: “Müslümanlar, varın Tanrı’ya şükredin ki, g……ü alınlarınızda yapmamış. Eğer alınlarınızda olsaydı, hergün yüzünüze s……nız”.
    *
    Favorim
    Nasreddin Hoca bir gün minareyi göstererek “Şuna ne derler?” diye sormuş. Halk, “Şehrin s..i” demiş. Hoca demiş: “Ona uygun g…nüz var mı?”.
    *
    Nasreddin Hoca bir gün, mescide varmış. Tesadüf, kısacık kaftanıyla ön safta yer bulmuş. Rükûda ardından t……rı gözükmüş. Bir herif sıkıca tutmuş. Hoca da imamın t……rını tutmuş. Đmam demiş: “Hey, neylersin” demiş. Hoca da demiş ki: “Neyliyeyim, ben sizi t…k karışma oynar sanırdum”.
    *
    Nasreddin Hoca bir gün yolda giderken, bir alay don yıkayan avrata rastlamış. Avratlar hocayı görünce, a…..ı açmışlar. “Hoca, buna ne derler?” demişler. Hoca da “A.!” demiş. Avratlar, “Hey Hoca, bilemedin! Buna, garipler meşhedi (mezarı) derler” demişler. Hoca gidip s…ni bir eski bez parçasına sarmış, bir yonkucuk (çamaşır yıkama taşı) üstüne koyup gelmiş. Avratlar “Hay Hoca, bu nedir?” demişler. Hoca “Garipler ölüşüdür. Yerine koyalım” demiş. Birisi razı olmuş. Hoca tam yerleştirirken avrat Hoca’nın taşaklarını tutmuş, “Ya bunlar demiş. Hoca da demiş ki: “O garibin oğlancıklarıdır. Makbere (mezara) beraber gelmişlerdir”.
    *
    Nasreddin Hoca’ya bir gün iki avrat gelmiş. Birisi demiş: “Efendi, biz ikimiz bir çanağa bir karanlık yerde işedik. Birimizden sidik, birimizden şirligun (susam yağı) geldi. Hangimizin sidik, hangimizin susam yağı, bilmiyoruz” demiş. Hoca da demiş ki: “O kolay… Gelin, ikinizin de g…ne basayım, hanginizden ki küspe çıkar, yağ onundur…
    *
    Nasreddin Hoca bir gün başkasının eşeğini s….ken, hayvanın sahibi çıkagelmiş: – Ne yapıyorsun be? – Eşeğe bundan hiçbir şey olmaz ama, sen onu kurttan sakla…
    *
    Nasreddin Hoca, bir herife demiş: “Şu benim eşeğim kâh hırçınlık eder, yürümez. Ne yapayım?” demiş. Herif te demiş: “Ben sana bir ot vereyim, her ne zaman yürümüyor, parmağınla o ottan biraz g…ne tak” demiş. Meğer o ot nişadır imiş. Bir gün Hoca eşeğiyle odundan gelirken eşek yürümemiş. Hemen o ottan biraz g…ne parmağıyla takmış. Eşek g….ün acısıyla öyle gitmiş ki, Hoca ardından yetişememiş. Bakmış ki olmuyor, Hoca da biraz o ottan kendi g…ne parmağıyla takmış..Hoca da g….nün acısıyla öyle gitmiş ki, eve kadar gelmiş. Eşek bakmış ki ev kapısı açık değil, almış yürüyüvermiş. Avrat, eşeğin ardına düşmüş. Hoca demiş ki: “Bre karı, eşeği ko beni tut, yoksa memleketi deldim geçtim” demiş.
    *
    Nasreddin Hoca’ya bir gün avratı, “Ben gelinceye kadar şu oğlana göz-kulak ol” demiş. Annesi gidince, oğlan ağlamaya başlamış. Hoca oğlanı dizleri üzerine almış, çocuk Hoca’nın üzerine işeyince Hoca da oğlanın oğlanın kafasına sıçmış. Bu sırada karısı dönmüş: – Bre deli, nedir bu? – Bre a…ğını s….ğim! Şu kadarcık oğlanın altında kalır mıyım?
    *
    Nasreddin Hoca’ya bir gün avratı, “Ben gelinceye kadar şu oğlana göz-kulak ol” demiş. Annesi gidince, oğlan ağlamaya başlamış. Hoca bakmış ki susmuyor, çocuğun eline s….i vermiş. Bu sırada karısı dönmüş: – Bre deli, nedir bu? – Bre a…ğını s….ğim! Eline bıçak vereyim de elini mi kessin?
    *
    Nasreddin Hoca’ya bir gün avratı, “Ben gelinceye kadar şu oğlanı avut” demiş, gitmiş. Avrat gidince oğlan ağlamış. Hoca bakmış ki olmaz… Bir çanakta yoğurt varmış. S… ne bulaştırmış, oğlana yalatarak uyutmuş. Avratı gelmiş, “Aferin be koca. Şu oğlanı ne güzel uyutmuşsun demiş. Hoca da demiş ki: “Behey a…..nı s….ğim! Ben onu uyutuncaya kadar dokuz s.. yoğurt yedirdim. Eğer sana da yedirsem, sen de uyurdun” demiş.
    *
    Nasreddin Hoca’nın avratı bir gün boş evde a..na bakmış demiş ki: “Benim devletim ve saadetim a.! Senin yüzünden bunca saadetlere uğradım, kim bilir daha ne saadetlere uğrayacağım”. Derken, Hoca tesadüfen işitmiş. Görmüş ki, hal böyle. Hemen dışarı çıkmış, s…ni açmış, “Beni türlü belalara uğratan hep sensin! Daha kimbilir ne belalara uğratacaksın” diye ağlarken avratı içerden işitmiş, dışarı gelmiş. Görmüş ki Hoca s…ni t…..nı açıp durmaz, ağlar. “Koca, n’oldun?” demiş. Hoca da demiş ki: “Behey a…..nı s….ğim! Ben senin a..nın düğününe gelmedim. Sen benim s…min yasına niçin gelirsin?” demiş…”
    0 ...
bu entry yorumlara kapalı.
© 2025 uludağ sözlük