büyük devlet olmanın büyük yüz ölçümüne bağlı olmamasıdır.
büyük toprak sahibi olmanın doğal kaynaklardan daha fazla istifade etme anlamında bazı avantajları olsa bile, mevcut dünya düzeninde güç, bu kaynakları işletenler ve küresel piyasaları elinde tutan devletler de dir.
ülkelerin toprak büyüklüklerine göre dünya sıralamaları ile ilgili rakamlarla örnek vermek gerekirse;
9. kazakistan 2.724.900 km kare
10. cezayir 2.381.741 km kare
11. demokratik kongo cumhuriyeti 2.344.858 km kare
17. libya 1.749.540 km kare
19. moğolistan 1.564.110 km kare
37 türkiye 783.562 km kare
73. italya 301.336 km kare
134. hollanda 41.850 km kare
135 .isviçre 41824 km kare
140. belçika 30.528 km kare
bu ülkelerinin hangisinin güçlü hangisinin güçsüz olduğunu herkes bilmektedir. en basit örneği, türkiyenin 20 de biri büyüklüğündeki hollanda ülkemize yerleştirdiği patriot hava savunma sistemleriyle kıçımızı esad a karşı korumaktadır. listedeki ülkelerden belçika nın ilerleyen yıllarda bölünme ihtimali bi hayli yüksektir ve bu bölünme sonucu ortaya çıkan ülkeler bizim sivas şehrimizden daha küçük olacak olmalarına rağmen dünyayı ekonomik ve siyasi olarak öttürmeye devam edeceklerdir.
herkesin bildiği gibi belçika da ekonomik problemde yoktur terörde yoktur ama milliyetçilik akımlarının ülkeleri bölmesi kaçınılmazdır.
uzun lafın kısası şudur; büyük toprak sahibi olmakla büyük devlet olunmuyor, kimin parası ve teknolojik gücü varsa siyasi olarak ta güçlü olan o dur.
kürt milliyetçiliği denen kurt içimize düşmüşken bizim artık toprak bütünlüğünden bahsetmemiz imkansızdır. ilerde bölünmesi kaçınılmaz bir ülke olarak, bu gün güç hala türk üm diyenlerde iken, bu işi kimsenin insiyatifine bırakmadan kendi göbeğimizi kendimiz kesip, üzerimizdeki safralardan kurtulup ileride büyük bir devlet olma şansını değerlendirmeliyiz.