9.
-
ah kezban
güneşin saçına vurduğundaki dip boyalarındı
hayatın anlamını renklendiren
Gözlerindeki lenslerdi akla
kışın ortasında diyarbakır karpuzunu getiren
kollarındaki kıllar ise
bir örümceğin ağlarını kıskandırırdı
her demet akalın çaldığında
üff snn be slk'tan ortam kızına evrilişinde saklıydı entelektüel birikimlerin
ah kezban..
mona lisa senin gibi gülemezdi..
çünkü bilirdi dişleri griydi..